Toplam yorum: 3.083.022
Bu ayki yorum: 2.702

E-Dergi

KY-150309 Tarafından Yapılan Yorumlar

05.09.2006

Nostradamus un hayatına fantastik bir bakış olarak görmek mümkün bu üçlü serinin ilk romanını. Ama aynı zamanda sürükleyici bir hikaye akışına sahip. Bence kitabın tek kusuru tarihsel bilgilerin ve yabancı isimlerin bombarmanı. Öyle ki okuduğunuz isme bir kez daha rastladığınızda hatırlamakta güçlük çekip geri dönüşer yaşayabiliyorsunuz. Entrikalar ve politik bağlantılar ağı içinde kaybolmamak için bu kitabı ve serinin geri kalanını kesintisiz okumanızı tavsiye edebilirim. Zaten hikaye akışı o kadar güzel ki bir sonraki kitaba geçmek için fazla beklemek istemeyeceksiniz.
20.08.2006

Yağlıboyanın tarihçesi ve en büyük üstatları hakkında kısa bir giriş ile başlıyor kitap. Verilen bilgiler kısa ancak oldukça öğretici. Ünlü tablolardan bir kaçına değinilmiş ve tablolar hakkında bazı tüyolar verilmiş, siz kitabın rehberliği sayesinde tabloları izlerken gölge ve ışık oyunlarının büyüsünü hissedebiliyorsunuz, o tabloda hangi tekniğin kullanıldığını ve ressamının neyi amaçladığını algılayabiliyorsunuz. Bu kitabı okuduktan sonra, herhangi bir resmi incelerken eskiden bende varolmayan bir perpektif kazandığımı üm. Bu muhteşem bir duygu.Eğer resimle, ama en çok da yağlı boya tablolarla ilgileniyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap, tavsiye ederim.
13.06.2006

Peter Staub' un Yitik Oğlan Yitik Kız adlı romanı ile ilintili bir roman Gece Odası. 2004 yılı Bram Stoker ödüllü aynı zamanda. Hikaye Yitik Oğlan Yitik Kız ile başlıyor aslında. Kahramanımız Tim yeğenini en son bir bilgisayar ekranında sevgilisi ile birlikte görmüştü. Öte diyar diye tarif edilen yer ile ilk ilişkisi buydu, gece odasında ise aslında gerçek dünya ile öte diyar arasında çok ince bir sınır olduğunu öğreniyor. O kadar ince ki, kendisine mail atan ölüler, gerçek hayata bir borudan kayarmışçasına geçiveren roman karakterleri, vs. Gece odası içerisinde gerçekten özgün ve takdire değer kurgular barındırıyor ancak yine de tam pişmiş ağzımıza layık bir kurgu sunamıyor bize, pek tatmin edici değil . Ama " gerçek kitap " tasviri bile romanı okumak için yeterli bir sebep. Tavsiye ederim
13.06.2006

Kitap benim için çok tatmin edici değildi, ama kurgulama, hikaye takdire şayan ve gece odasına nisbeten bence daha iyi bir roman. Daha önce de belirtildiği gibi hikaye bazı yerlerde askıda kalmış, maalesef doyumsuz bir hikayeye sahip değil, Örneğin Tim in dedektif arkadaşının seri katili bulmasıyla başlayan süreç bana sıkıcı bir son gibi geldi, katil ile evin ve evde geçenlerin bağlantısı çok soyut. Kitabı gece odası ile birlikte değerlendirdiğimizde hikaye biraz daha ivme kazanıyor.Hikaye daha fantastik bir boyuta ulaşıyor. Ben Peter Staub dan ümitliyim, takip edeceğim bir yazar, bu yüzden korku edebiyatını takip edenlere Yitik oğlan yitik kız adlı romanını da tavsiye edebilirim.
25.04.2006

Bu seri hakkındaki yorumları okudum ve gördüm ki Roland ın hikayesine tanıklık etmiş olanlar ve o fantastik dünyaya kendini kaptırmış olanlar, serinin bittiğine haklı olarak üzülüyorlar. Bende bu gruba dahilim. Serinin sonu hakkında aslında yazacak çok şey var. Hepsini 5950 karaktere sığdırmam imkansız:). Ancak diyebilirim ki King usta bu seriyi bitirebilecek en iyi sona imza atmış. Düşünün bir kere, okuyucu olarak maceranın bitmesi bile bizi ne kadar etkiledi. Eğer Roland kulede başka bir cevap bulsa idi, o ölü bir adam olurdu, bundan eminim. Çünkü Roland ın hayatını adadığı şey sadece Kule idi. Üstelik seride yerine oturmamış pek çok şey yerine oturdu bu son ile. Macera boyunca sık sık vurgulanan dejavu hissinin nedeni ortaya çıktı. ben okuyucu olarak karakterlerin kötülüğü sezinlemesini, veya olacakları önceden tahmin edebilmelerini fantastik bir nedene bağladım okurken. Ama kulede Roland ile öğrendiğim şey gerçek sebebi ortaya koydu.Bu seriye yeni başlayanlar için diyebileceğim tek şey, bu serinin King in hayatının romanı olduğu.