Köşe yazılarındaki hırçın, dava kadını Sibel Eraslan gitmiş yerine duygusal, şiir gibi cümleler ve paragraflarla öyküsünü anlatan, herkesin unuttuğu bir çok anılarını ve sızılarını ortaya çıkaran birisi gelmiş.Hikayelerdeki türküler,şarkılar okunurken beir yandan mırıldanıyor.
Aman bre deryalar,kanlıca deryalar
biz nişanlıyız,ikimizde bir boydayız, biz delikanlıyız...
eledi eledim, höllük eledim
aynalı beşikte balam,bebek beledim
kınayı getir anne,parmağım batır anne
bu gece misafirim,yanında yatır anne
şu metrisin önü,bir uzun alan
bir tek seni sevdim, gerisi yalan
papatya gibisi beyaz ve ince
eziliyor kalbim seni görünce.........
Aslında her hikaye bir şarkı,bir türkü gibi.Yüreğinizin bam teline dokunuyor.Mavi Şavrole,Seherde bir bağa girdim ve Gerisi yalan biraz daha öne çıkıyor.