E-Dergi

Bu yazarı ilk defa okudum. Dili çok akıcıydı. Anlatımı gayet iyi idi. Anlatım ve noktalama hatası yok denecek kadar azdı. Kitabın baskısı ve cildi gayet iyi. İç tertip ve düzen fena değil. Hikaye beni etkiledi. Kitabı bir günde biitirdim. Kitap okumanın faydaları tartışılmaz. Bakış açınızı değiştirebilir. Ufkunuzu açar, bilginize bilgi katar. Birçok bilgiyle donanırsınız ve aldığınız mesajlarla hayatınıza yön verebilirsiniz. Bir yazarı tanımak için de kitaplarını okumak yeterli olabilir. Kelime dağarcığınız genişler bilmediğiniz kelimelerle karşılaşıp anlamlarına bakma ihtiyacı duydukça. Hangi yazar hangi kelimeleri çok kullanmış. Düz cümle mi yoksa devrik cümleyi mi tercih etmiş onları öğrenmiş olursunuz. Romanlar, yazarlar hakkında bilginiz artar. Kitaplar sayesinde o dönemin toplumsal değerlerini, kültürlerini, kadın ve erkek ilişkilerini ve aile hayatlarını bilmiş olursunuz. Kim bilir belki de kitap okudukça sizin de içinizde bir cevherin varlığından haberdar olursunuz. Kitabın kapak tasarımı daha iyi olabilirdi. Hocamız dersimizden ötürü zorunlu tutmuştu bu kitabı, ama zevkle okudum. Okudukça kitap okuma tutkunluğum artmaya başladı. Özellikle klasik eserler o kadar etkileyici ki. Öyle hikayelerle dolu ki... Bazen gülünç, bazen acı, bazen sıkıcı. Ama sıkıcı da olsa kitapların bize kazandırdığı şeyler muhakkak vardır. Kitap okuyun ve okumaya sevk edin. Vaktim ve imkanım olsa tüm kitapları okumak isterdim. Her yazardan her kitaptan bilgi sahibi olmak isterdim. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Yorumlara bakarak bir kitap alınmamalı bence ama ben elimden geldiğinde kitabın hem iç hem de dış görünüşü hakkında bilgi vermeye çalıştım. İyi okumalar...

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumanın faydalarından biri de kitap okutmaya teşvik. Hocalarımızın verdiği kitapları ders için okusak da bu zorunluluktan çıkarak zevke dönüşmeye başlıyor. Kitap okumak gerçekten çok yararlı. Bakış açımız değişiyor her şeye. Ufkumuz genişliyor. Bilmediğimiz kelimelerin anlamlarını öğrendikçe bilgimiz artıyor. Kültürümüz zenginleşiyor. Tarihi tekrar yaşıyor farklı dünyaların içinde kayboluyoruz. Hikâyeden çıkarılan derslerle kendimize yeniden bir hayat çizme şansı buluyoruz. Empati kurabiliyoruz. Yadırgadımız şeylerin bir gün başımıza gelme ihtimalini düşünüyoruz. O dönemin artlarını, kıyafetlerini, toplum ahlakını öğreniyoruz. Aşkı bir daha yaşıyoruz. Başka bir beden de başka bir ruhla. Yazar hakkında da bilgi edinmiş oluyoruz. Üslubunu, anlatım tarzını, sık sık kullandığı sözcükleri görebiliyoruz. Halide Edib Adıvar'ı ilk defa okudum. "Eylül" den sonra okuduğum 2. psikolojik roman "Handan". Anlatımı farklı. Mektuplarla o kadar güzel kurgulanmış ki... Biraz sıkıyor. Dört günde bitirebildim. Dili anlaşılır. Yayınevi bazı kelimelerin anlamlarını vererek kitabı okunur bir hale getirmiş. Baskı ve cilt sağlam. İç tertip ve düzen iyi. Yazım ve noktalama hatası yok denecek kadar az. Kitap tasarımı daha iyi olabilirdi. Öyle bir mesaj veriyor ki kitap. Sevişmeden de aşkın yaşanabileceğini... Bazı yerlerde tıkandım. Çatışmalar çoktu. Kitabın sonunda verilen karakterler hoşuma gitmedi. Gereksiz gibiydi. Bence farklı bir sonla gene bir mektupla bitirilebilirdi. Kitap okumak her zaman akıllıca bir iştir. Okuyun ve okutmaya sevk edin. İyi okumalar...

İskender Pala eşi bulunmaz nadir insanlardan biri. Bir yazar olarak da bir hoca olarak da. Öğrencinin neye ihtiyacı yani neyi öğrenmesi gerektiğinin gayet farkında. Seçtiği beyitler olsun, hakkında yazdığı şairler olsun, özenle seçtiği aşikar. Okumaktan büyük zevk duyuyorum her kitabını. Bu eseri de çok iyi tertiplenmiş ve düzenlenmiş. Eski Edebiyat hayranlarını okumalı, Türk Dili ve Edebiyatı okuyanlar almalı. Okumayı seven herkes kitabın adına bakmadan sırf yazarı İskender Pala diye tereddütsüz alıp okumalı. Çünkü her kitabında birçok mesaj ve bilgi bir arada. Yararlı.

Beyitler o kadar kötü şerh edilmiş ki nesini övmüşler anlayamadım. Sanki beyit şerh etmeyi yeni öğrenmiş biri gibi... Hayatı, eserleri, sanatçı kişiliği vs. o bölümler iyi de. Beyitlerin şerhi hayal kırıklığına uğrattı beni. İç tertip ve düzen iyi değil. Yani çok önemsenmemiş. Baskısı iyi. kitap tasarım fena değil. Yazım ve noktalama hataları az çok var. Almayın demiyorum asla. Muhakkak her kitabın bir yararı vardır. Daha iyi olabilirdi diyebilirim.

İşte İskender Pala'nın mükemmel kitaplarından biri daha. Tarihi seviyordum, İskender Pala'nın bu sürükleyici anlatımıyal daha da sevmeye başladım. Öyle ilginç şeyler öğrendim ki... Öyle çok bilgiye ve mesaja boğuldum ki... Aşkı öylesine çok içten hissettim ki... Kaleminize yüreğinize sağlık İskender Pala. Sünni-Kızılbaş, Şah İsmail-Sultan Selim, Bengü Hatun-Taçlı Bihruze, Hasan-Hüseyin, Osmanlı-İran şu zıtlıklara bir bakın... Elinizden bırakmak istemeyeceksiniz bu kitabı. Beyitlere doyamayacaksınız... Sayfalar bittikçe, üzülecek sona doğru merak içinde ölüp biteceksiniz... Aşk, savaş, hırs, ihanet,tutku, gurur, yenilgi, acı, mutluluk, kardeşlik vs. her şey var bu kitapta... İç sayfalar saman kağıdından, tertip ve düzen çok iyi. Yazımda hata yok ama, noktalama hataları yazım kılavuzumuzun son baskısına göre, çok hatalı. Bu noktalama hataları olmasa dört dörtlük diyebileceğim bir eser. Yazı büyüklüğü normal boyutlarda. Kitabın uzunluğu da normal. Kalın bir kitap ve baskısı sağlam. Kapakta sadece Sultan Selim'in resmi var. Keşke Şah İsmail'in olaydı Selim'in karşısında daha iyi olacaktı. Kesin bunu düşünmüştür, İskender Pala ama belki de Şah İsmail'in resmi olmadığından koymamıştır diye tahmin ediyorum. Kitap içeriğiyle dış görümüyle hatta fiyatıyla da çok uygun. Diğer kitaplarını okumak için can atıyorum. İyi okumalar...