E-Dergi

Körlük kitabının devamı. devletlerin planladıkları çerçevede halkı nasıl yönlendirdiğini, hedefe ulaşmak için korku devletini nasıl işlediklerini kurgulamış. %87 oranında çıkan boş oyların peşine düşen hükümet araştırma komisyonunun da netice alamaması üzerine başkenti terk eder ve madem öyle işte böyle kabilinden halkı kendisiyle baş başa bırakır. Ama beklenen kaos, yağma gerçekleşmeyince işler şekil değiştirir. Diyalogların da düz yazı şeklinde yazılması bazen okumayı zorlaştırsa da önce körlük sonra görmek kitabını tavsiye ederim. Ama körlük kitabının benim için okuma zevki adına iki adım önde olduğunu belirtmek istiyorum.

Ölmenin ve öldürmenin vaka-i adiyyeden olduğu ülke: Afganistan. kendine göre suçlu bir kadını öldüren Resul, sonrasında Dostoyevski'nin doğru-yanlış kavramları üzerinden gelgitler yaşıyor. İnsan hayatının ucuzlaştığı bir memlekette adalet, hakkaniyet, iyilik mefhumları üzerine, Suç ve Ceza'dan alıntılarla Raskolnikov tanıklığında bir yolculuk...

Bosna denilince akla gelen ilk isim Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç. Halkı için Avrupanın ortasında planlı yapılan ve adeta görmezden gelinen bir katliama rağmen varoluş mücadelesini bırakmayan büyük insan... 'Her şey bittiğinde hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır' diyerek İslam dünyasına sitemini de dile getirmiştir. Dünyasını anlamak adına okuduğum güzel bir kitap. Bosna'ya indikten sonra ilk durak olacak Bilge Kral'ın kabri.

Kitabı bugün bitirdim. Anlatımı güzel ve samimi. Hasan Bey için sekiz ay, benim için iki günlük bir Türkiye turu oldu. Çok keyif aldım. Tavsiye ederim.

Bütün insanlar günü belirsiz bir idama mahkumdur.