E-Dergi

Dursun Gürlek'in bu eseri, genel kültür sohbetlerine ait. Uzunca bir süre bir ağacın gülgesinde çay içerken okuyabileceğiniz türden bir kitap. Kitap sadece bu günleri değil, eski zamanları da içine alıyor. O anları okurken bir "Ahhh!" diye içini çekesi geliyor insanın. Kısa kısa hikaye şeklinde olduğu için okuyucu da sıkılmıyor. Ancak yazarın dili birazcık ağır olabilir. Divan şiirlerini yazarken altında açıklamasının olmaması biraz kötü olmuş. Güzel beyitler belki de böylece anlamsız bir satır haline dönüşüyor.

Mehmed Niyazi'nin güzel üslubundan bu kitabı ve hikayeyi okumak ayrı bir ayrılacalık ve keyif. Okudukça sayfaları hızlı hızlı çevirip bir sonraki bölümü büyük bir heyecan içinde girtmek de cabası.

O günlerden bu günlere haıra çok güzel bir Marmara Kahvesi, belki şimdi hepimizin kalbinde yaşamaktadır. En son sayfaya kadar gizemini koruyan olaylar, son sayfaya kadar okumaya değer bir eser sunuyor.

Keyifli okumalar.

Yazım hayatına yeni atılacak kişiler için icenecek bir yol olabilir. İçinde oluşan makale ve denemelerle her türün ardından örneklerinin sunulması da güzel.

Adalet Ağaoğlu'nun "Hadi Gidelim" eseri içinde kısa hikayelerden oluşmuştur. İçinde yer alana hikayeler, günlük yaşamda çokça karşımıza çıkan tiplerden. Eserin üslubuysa, "Dar Odanın Karanlığı" adlı öyküsünde kesik cümleler ve kısa yargılarla okuma zorluğu oluşturabiliyor. Ama hikayenin tümü bu şekilde oluşmuyor. Şiir ve Sinek adlı hikaye ise benim favorimdi.

Keyifli okumalar dilerim.

Fikri Akyüz hep ben de muzip bir çocuk görüntüsü uyandırmıştır. Bu eserinde de topladığı köşe yazılarından yola çıkarak (en muzip şakalarını, kelime oyunlarını bulabileceğiniz) uzun soluklu bir kitap yazmış.