E-Dergi

Yalçın Küçük'ü tanıyanlar varsa eğer şu pısırıklaşmış toplum yapımızda,bişeyleri anlatmanın suç olduğu zamanımızda herşeyi göze alarak gerek yazılarıyla gerek konuşmalarıyla her şeyi tüm çıplaklığıyla yazan ve söyleyen ender yazarlardan biri..

1.Kitabındaki gibi sürükleyici ve düşündürücü yazılarıyla 2. kitabıda çok konuşulacak...

Ben herkesin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum..

Basit ve sıradan tarihi malumunuz üzere hepimiz biliriz,yıllardır okuya okuya artık rüyalarımızda bile sayıklar olduğumuz bir ezber serüvenine son vermek istiyosanız,şüphelere ve teredütlerinize son vermek istiyosanız,arayıpta bulamadığınız müphem sorularınız varsa bence bu kitapta bulacaksınız..
İnanı yada inanmayın,ister radikal tarih savunucusu olun isterseniz ben gerçek neyse onun savunucusuyum deyin ama bu kitabı okuyup,aklınızın bi kenarında devamlı saklayın..

Abdül Hamid'i yıllarca kızıl sultan diye bu insanımıza öğreten mantık bu insanın bu ülke bu millet için yaptığı 40 küsur yılın hakkını ve bu iftiranın cezasını nasıl ödeyecekler ben merak ediyorum..
Toprak için gelip Bir ülkeyi felaketten kurtaracak düzeyde altın teklif eden yahudili din adamlarına size verilecek bir karış toprağım yok deyip huzurundan kovan bir devlet adamına yapılan bu zulüm ne acıdır...

Bu gün İsrailin ve masonların arşivlerini incelediğinizde zamanın enbüyük ve başedilemez düşmanı olarak Abdül Hamid Han'ı göstermeleri düşündürücüdür..

Gerçeklere meraklı herkesin okumasını tavsiye ederim...

Gerçek tarih diye yazılan birçok tarihi olayda dahi biz öğrenciler tereddüte düşer ve anlatılmayan bişeylerin olduğunu düşünürdük,en azından ben böyleydim,çünkü bir çok olay bir çok kitapta öyle tezatlıklar gösteriyorki insanlar,bir şeylerin saklandığını düşünmeden edemiyor..
Taki bu kitabın ismini duyana kadar,Rıza Nur sıradan biri olsa ve o zamanları bire bir yaşamıyan biri olsa,derdim ki kendi hırsları ön planda olan bir kişi ama,yazılanları okuduğunuzda Rıza Nur kendiyle hiçbir övgüden bahsetmiyor,Atatürk'ün nutkundan bile mütevazi bir kişilik yapısıyla çıkıyor ve olayları tamamen birinci duyumlarıyla ve yaşadıklarıyla yansıtıyor...
Rivayetten bahsetmiyor,ben kimseyi suçlamıyorum ama imparatorluktan Cumhuriyete geçişin bizim sıradan kitaplarımızda yazıldığı gibi basit olmadığında sanırım hem fikirdir,eğer öyle olduğunu düşünüyor ve aklınızda soru işaretleri varsa bu seriyi okumanızı tavsiye ederim....
Yayınlanması bile bu ülke için bence büyük bi niğmettir...

Abdurrahman Dilipak'ın biraz alaycı biraz hiciv katarak geçmişle bu günü kıyasladığı,yazının o zamanlar çok zordu öğrenemiyoz bahanelerini tiye aldığı örneklemelerle anlattığı,biraz düşündüren birazda geçmişi anlatan çok güzel bi katap..
Okumanızı tavsiye ederim...