E-Dergi

Aslında çok söze gerek kalmaz Quinn'i okurken. Kelimeler kendiliğinden akıp gider kitaptaki karakterler sizi alıp götürüyor onlardan biri oluyorsunuz. Dük olmak şöyle dursun hayatta hiçbir şeyinin kalmadığını düşünen bir adam ile aşktan vazgeçmiş bir kadının sizi etkileyen aşklarına tanık olacaksınız ve kimi zaman gülecek kimi zaman kaşlarınızın çatıldığını hissedeceksiniz.

Şahane kadın kavramında aslında ilk başta güzelleğiyle büyüleyen bir kadın bekliyorsunuz ama sonra kitap sayfaları parmaklarınızın arasından kayıp gittikçe hem sevgisi hem kişiliği aynı zamanda zekasıylada şahene bir kadınla karşılaşıyorsunuz herşeyini kaybetmiş bir adamayeniden hayat verebilicek bir kadın. Kitabı okurken kahkahalarla güldüğüm sahneleri unutamadım ya da yüreğimi hoplatan kısımları. Quin insanı alıp götürmeyi her seferinde biraz daha mükemmelleştiriyor.

Sophie ve Brendanın sohbetleri hele de işin içine Stafen, Isebel, Kate,Adrian gibi birinci kitaptan da tanıdığımız karekterler katılınca gülmeden duramıyorsunuz. Sophienın aşkı saflığı ve iyi niyeti çok güzeldi tabii arada insanı sinir ettiğinide kabul ediyorum hele Lianna konusunda ama bence hak ettiğini buldu gerçi daha kötüsünü de hakettiğini düşünüyordum. Brendan gibi duygusuz bir adamı aslında duygularını belli etmemeyi kendine ilke edinmiş bir adamı sevğiyi aptallığın göstergesi olarak nitelendirmesine karşı nasıl harika bir aşığa dönüştüğünüde okuyorsunuz. Beklenmeyen olaylar ve kurgusuyla bence mükemmel bir roman. Tekrar tekrar okuyacağımı biliyorum.

Kitabın başlarında Geregory aşkı ararken hatta aşkı bulduğunu sandığı anlarda çok eyleniyorsunuz. İkili başbaşa verip planlar kurarken sizi güldürüyor. Esas kızımız aşık olduğunda ise içiniz bürkülüyor. Esas oğlumuz esas kıza aşık olduğunu anladığında yapacakları ve yaptıkları da tabiki bir aşk hikayesini etkiliyor. Evet kitabın bitiminde ben Torun sayısını toplamaya çalıştım ama neyseki son anda yazar böyle bir abartma yapmış. Mazur görüyorsunuz.

Bayan Quuin her yazdığı kitapta insanı etkileyip büyüsüne alabiliyor. Lady Danbury her zaman sevmişimdir özellikle penelope ile ilğili bölümde ama bu kitapta birkez daha haran oldum. Gerçi başkarakterimiz biraz inatçıydı ama yine de aşk engel tanımıyor. beklenmedik süprizlerle de karşılaşıyorsunuz.