E-Dergi

Üç kitabı da arka arkaya okuduğum için bu seride üzülerek sıkıldığımı söylemek istiyorum. Keşke araya başka kitaplar sıkıştırsaydım da sıkılmamış olsaydım.. 4. Kitabı biraz erteleyeceğim bu sebepten. Bu 3.kitabı da yorumlamak gerekirse şöyle diyeyim ilk 250 sayfada ince memedi hiç göremiyoruz. Genel olarak da İnce memed pek ön planda değil. Daha çok ağağaları yakından tanıyoruz sanırım bu sebepten sıkılmış olacağım. Ama yine de insanda farklı Bi tad bırakan seri okunmalı mı evet okunmalı..

İlk seriye göre daha ağır ilerliyor, yazar diyaloglara daha az yer vermiş o sebeptendir muhtemelen. İnce memedi daha az görüyoruz kitapta fakat Yaşar Kemalin doğa betimlemeleri yine beni kendine hayran mı hayran bıraktı. Adem'in yağız atı aradığı sıralarda çukurova nın sıcağında ben de onunla yandım kavruldum.. Seriyi okumaya aynen devam.

Seri okumayalı uzun zaman olmuştu o yüzden bu seriye de başlamaya tereddüt etmiştim ama biryandan da beni delicesine kendine çekti İnce Memed. Dayanamadım ve başladım, birinci kitabı su gibi aktı 3 günde falan okudum elimden bırakasım gelmedi. Yaşar Kemalin üslubunun öyle bir tadı var ki nasıl desem bilemiyorum insanda sıcacaık bir his bırakıyor. Sözü daha fazla uzatmayayım efsaneye dönüşen, daha çocukken bir şeylere başkaldırabilen bir insanın, hep bi umut ışığı bekleyen köylülere umut oluşunu, ağalara başkaldırışını, okumalısınız derim..

Bir solukta bitirdim ama her duyguyu yaşadım, sonunda da bu neydi şimdi dedim, bazı sahneleri çok rahatsız etti beni ama tabiki müthiş karakter analizleri ruhsal çözümlemeler, okunmalı mı okunmalı..

Böylesi bi kitap hakkında yorumda bulunmak bile haddim değil gibi hissediyorum. Oğuzcuğum Atay ile Tutunamayanlar kitabı ile tanıştım o günden beri kendime gelememişken bi de bu kitabını okudum. Artık hiç kendime gelemem gibi hissediyorum. Ben de yan etki yapan bi yazar. Bu iki kitabı da bu denli anlamak ve içselleştirmek herkesin harcı değil ama istiyorum ki herkesin harcı olsun, her şey belki o zaman bambaşka türlü olur...