E-Dergi

İlk başlarda biraz durağan gelse de kitabın ortalarına doğru akıcılığını sağlayan, bir dostluğun hayatında bıraktığı izleri gösteren ve sorgulatan bir eser.

Yazarın anlatımı çok sade, bu yüzden ara ara sıksa da değindiği noktalar ve hele ki şu zamanda fazlaca eksikliğini hissettiğimiz görgü kuralları açısından güzel bir kitap olmuş. Kitapta kendinizi test etmeniz için mini testler de sunulmuş. Okunmalı ve hayata geçirilmeli…

Kitabın başında “Kullanım Kılavuzu” bulunuyor; önerilen okuma yönteminin önce başlık, sonra öykü olduğunu belirtiyor. Gerçekten de bazı öyküler başlıksız size hiçbir anlam ifade etmeyebilirken, başlığıyla birlikte anlam kazanabiliyor. Yine de bazı öykülere ise başlığıyla bile anlam veremedim. Bir sayfanın beşte birini bile doldurmayacak öyküler de mevcut. Bu yüzden bir oturuşta çok rahat bitirebilirsiniz ama bence bu kitabın özelliği, her fırsatta okunabilmesi. Öyle değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Okuduğum ilk söyleşi kitabından o kadar keyif aldım ki… Muazzez Hanım’ın tecrübelerini aktardığı bu güzel kitabı hiç sıkılmadan okuyacağınıza eminim.

Kitabı almamdaki asıl etken içindeki "Hasanboğuldu" hikayesiydi. Kaz Dağları Müzesi'nden alarak müzeye katkı sağlamış oldum. Sabahattin Ali'nin kalemininin güzelliğine bu kitapta da şahit oluyorsunuz. İçinde kısa ama kısa olduğu kadar da etkileyici on üç hikaye bulunuyor.