E-Dergi

Ece Temelkuran'ın okuduğum ilk kitabı bu.Elime ilk alışımda,bırakmadan okuyup bitirdim.Hatta bu bitişe üzüldüm desem yeridir.Doyamadım,aynı sayfaları defalarca okudum ve hemen "Kıyı kitabı"nı da alıverdim.Bir yazarın dili ruhu ancak bu kadar okşar diyebiliyorum."Kendimi tanıyorum" diyenlere,gerçek bir tanışma için, yanıldıklarını ispatlayacak bu eseri okumayı öneriyorum.Evet gerçekler üzücüdür,bu yüzden gerçekler derinlerimizde saklıdır.Bence herkes aynadaki yanılsamalara elveda deyip,bu kitap aracılığıyla kendisiyle yüzleşmeli.

Yaklaşık 3 ay önce,bana sunum ödevi olarak verilen kitap.
Antiütopyacı yazar Zamyatin; "Nasıl son sayı yoksa,son devrim de yoktur",der ve kitabında devrimi eleştirir.Yazar,çok fazla devrimin ne denli zararlı olacağını ve insanlığı ne biçimlere sokacağını abartılı ve ütopik bir dille anlatmış.

Harfleri tanıyan herkes yazı yazabilir,ancak yazdıklarınıza edebi nitelik yüklemek istiyorsanız,kalemi ele adabıyla almakta fayda vardır.Roman sanatı da bu konuda güzel bir yol göstericidir.Edebiyat öğrencilerine şiddetle tavsiye edilir.

Aslında şair olan Pasternak'a nobel edebiyat ödülü kazandırıp,dünyaca tanınmasını sağlayan büyük yapıt.Pasternak sscb vatandaşlığından çıkarılmamak için ödülü reddetmiştir.
Ayrıca amerikan sineması tarafından filmi de yapılmış olan eserde aşk teması oldukça başarılı işlenmiştir.

Kuşkusuz Goethe'nin Faust'unu hatırlatır insana.Tanrı ve şeytan teması sembollerle güçlendirilerek fantastik bir açıdan ele alınmıştır.Kitabın asıl yazılış amacı,dönemdeki ikiyüzlülüğü ortaya çıkarmaktır.Eserde, sovyet moskovası(günümüz),pontius pilatius-isanın çarmıha gerilmesi-(tarihi) ve şeytan ve yandaşları(hayal gücü) olarak adlandırabileceğimiz üç ayrı tema işlenmiştir.Bulgakov'un kalemi ise hepsini bir arada toplayacak kadar kusursuzdur.