E-Dergi

Bu kitabı, iki dev şairin kıyaslanmasının nasıl yapıldığını merak ettiğim için okudum. İlhan Genç bu zor işin üstesinden gelmiş ki aralarında 5 asır gibi uzun bir zaman olmasına rağmen, her iki Leyla ile Mecnun'un şairlerini yücelttiğini vurgulamayı bilmiştir. Fuzuli'nin hakkını bi tamam veren yazar sanki Sezai Karakoç'a biraz haksızlık etmektedir. Çünkü hepimizinde malumudur ki divan şiiri ile modern şiiri ölçüştürmek haksızlık olur. Burda İsmet ÖZEL' in ŞİİR ŞİİRLE ÖRTÜŞMEZ sözü geliveriyor aklıma. Diven şiiri engin bir derya iken modern şiirde şair bir göl bulabilirse haline şükrediyor bence.
Eserin bu -bence olumsuz- özelliğini bir yana bırakırsak her iki yapıtında karşılaştırılmalı tahlilini çok zengin kaynakçasıyla sunabilen İlhan Genç' i tebrik etmek gerekir.
Tabi Fuzuli ile Sezai Karakoç'u da unutmadan!

Mehmet Eroğlunun okuduğum ilk romanı Belleğin Kış Uykusu...
Açık söylemek gerekirse dünya görüşünü tasvip etmediğim bir yazarın düşünceleriyle yoğrulmuş bir romanı okurken hiç de sıkılmadım.
Dil ve roman tekniği açısından gayet başarılı bir roman olmasının yanında, sanki bir şeyleri aşılamaya çalışan Eroğlu; okuyucuyu cahil yerine koyarak "her şeyi anlatmaya çalışan bir filozof" edasıyla yazmış satırlarını.
Eğer roman okumak maksadıyla kitabı alacaksanız tavsiye edebileceğim bir kitap. Ama Tanryla ve kaderle ilgili hassasiyetiniz varsa -ki olmaması garipsenecek bir durumdur bence- daha tedbirli olmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca betimlemeleri ve ruh tahlilleriyle (Bay M ve Palyaço da en çok) Peyami Safa' nın romanlarını özellikle "Biz İnsanlar" adlı eserini anımsattı bana.

Fuzuli' yi okuyup da dil sorunu yaşayanlara asrımızın AŞK konusunda daha nazenin bir şairi gelmiyor aklıma, Nurullah Genç'ten başka önerecek; keşke bu şiir destanını tüm insanlarımız okuyabilse demekten de alamadım kendimi...