E-Dergi

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethine dair tüm bilinmeyenler ve yanlış bilinenleri bu kitapta.
Tahta çıkışından fetih sonrası yapılanlara kadar her şey bölümler halinde oldukça kısa ve net şekilde anlatılmış.
Sıkıcı tarih anlatımından uzak, oldukça akıcı ve keyifli bir anlatıma sahip olan bu kitabı tüm tarih meraklılarına ve İstanbul sevdalılarına okuması için tavsiye ederim

Dil ve anlatım oldukça yüzeysel, hiçbir derinliği olmayan cümlelerle bezeli bir kitaptı benim açımdan. Beklentilerimin oldukça altında kaldı.
Asıl anlatılmak istenen olay/vurgulanmak istenen düşünce, yan olayın gölgesinde kalarak manasızlaşmış.
Arka kapağında “aşk güzellemesi” şeklinde bahsedilmiş ama güzellenen şey pek de aşk değil...

Kitabı elime aldığım anda zaman ve mekandan soyutlanarak kitabın dünyasına girip öyle devam ediyordum yaşamaya. Anlatımı şiirsel ve betimlemeleri öylesine ki güzel ki, asıl kahraman olan öğretmenin yerine geçmeniz çok kolay oluyor.
Doğu’ya sürgün öğretmen olarak gönderilip başına gelenlere çekilmesi gereken bir ceza değil de asli göreviymiş gibi bakan bir adamın hikayesi.

Frankl bu kitabında toplama kampındaki deneyimlerini anlatıyor.
Psikolojiye meraklı herkesin keyifle okuyacağını düşündüğüm bir kitap. Size hayata bakışınızda yeni bir pencere açacağına eminim zira kendisi “Freud ve Adler’den sonra sahasının en dikkat çekici ismi” şeklinde tanımlanıyor.

Aşk severler parmak kaldırsın lütfen. Tam size göre bir kitap görüyorsunuz şu an ekranlarınızda. Dışarıda kar/yağmur yağarken sakin bir pazar öğleden sonrasında elinize çayınızı kahvenizi alarak girdiğiniz battaniyenin altında tek solukta okunacak bir kitap.