E-Dergi

Popper, Marksizm ''inancında'' olan arkadaşların ensesinde boza pişirdiği baş yapıt. Karl Popper bana göre dünyanın en büyük bilimsel felsefecisi. Bu kitapta özellikle Hegel ve Marx'ın ''tüme varım'' ve ''yanlışlanamazlık'' ilkelerine eleştiri var. Popper'e göre yanlışlanamayacak olan her ideoloji, görüş, kuram vs bilimsel değildir. Ona göre hiç bir kuramın doğruluğu kanıtlanamaz, sadece yanlışlanıp, bu yanlışlar elenerek en iyi hale getirilebilir.

Ayrıca bu kitaptan bağımsız olarak diyalektik materyalizmin mantık açısından nasıl bir zırva olduğunu sembolojik mantık ile apaçık göstermiş ve makale yayınlamıştır. Bence marx'cı arkadaşlar özellikle takip etmeli görüşlerini, algılarınızı tamamen değiştirebilecek bir adam Popper.

Tamamen zıt görüşte olsam da kürt meselesi hakkında tarafsız yazabildiği için alıp okudum. Gayri Resmi Yakın Tarih kitabında olduğu gibi hüsrana uğradım. Teşhisler noktasında genel olarak katılsam da çözümler noktasında bence saçmalamış. Çözüm olarak sunduğu şey en kısa cümleyle Ulusal çizgiden ayrılıp islamcı felsefe ile birlikteliği sağlamlaştırmak. Özde anlattığı bu ama bence sadece saçmalıktan ibaret. Bundan böyle Mustafa Akyol kitabı okumayacağım sanırım.

Kitap Cumhuriyet ve Atatürk ideolojisini eleştirmekten çok, ters kutuba yerleşip ona savaş açan bir izlenim veriyor. Yer yer hak verdiğim konulardan bahsetse de (başörtüsü yasağı gibi) ekseri olarak kutuplaşma zihniyetiyle nefret kusmadan ibaret kitap ve yanlışlar çok fazla.

Bir Sevan Nişanyan'ın ''Yanlış Cumhuriyet'' kitabını düşünüyorum, birde Mustafa Akyol'un bu kitabını aradaki fark inanılmaz. İkisi de Cumhuriyet İdeolojisine muhalif ama farkı yalnızca okuyunca anlarsınız. Birisi taraftarlık tutkusu ile yazılmış, diğer akılcı ve mantık süzgecinden geçirilerek...

Kısacası en büyük hayal kırıklığı yaratan kitaplardan biri oldu benim için.

İnsanın kendisi olmasının koşulu, kim olduğunu hiç mi hiç bilmemesidir.

Daha ilk aforizmada voleyi vuruyor usta :)

Kitabın en sevdiğim tarafı, kitabın ilk sayfalarında tarih tarih Nietzsche'nin hayatını anlattığı bir bölüm olması. Çeviri konusunda tatmin oldum diyemem ama aşırı bir durum yok ama daha iyi olabilirdi.

Aforizmalar hakkında uzun uzun konuşamayacağım. Niçe'ye deli diyen de var, ona hayran olan da. Zaten delilik ve dahilik arasında çok ince bir çizgi vardır diyen de Aynştayn değil miydi? Bu ortalama bir adam değil, ya çok seversiniz yada nefret edersiniz.

İlber Hoca'nın bir lafı var: ''Yakın tarih zordur, siyasi görüş işin içine girmeye başlar'' diye. İlber Hoca işin içerisine siyasi yanlılığı koymadan oldukça tarafsız ve net şekilde tarihi ortaya koymuş, bize de okumak düşer. Hep bir sayfa sonrasını merak ediyorsunuz. Ben kitabı okurken 1 an bile sıkılmadım. Normalde tarih kitapları sıkılmaya en müsait olanlardır ama İlber Hoca bunu kırabilen bir yetenek. Kütüphanenizde mutlaka bulunmasını tavsiye ederim.