Toplam yorum: 3.081.820
Bu ayki yorum: 1.500

E-Dergi

hcaner Tarafından Yapılan Yorumlar

23.08.2006

Mehmed Uzun her kitabı büyük bir haz duyularak okunan bir yazar dil inanılmaz akıcı, kitap oldukça sürükleyici eğer asla unutamayacağınız bir kitap ve elinizden bırakamayacağınız bir yazarla tanışmak isterseniz hemen işe bu kitabı okumakla başlayın okumayı sevecek yazarın bütün eserleriyle tanışmak istiyceksiniz
Bu kitabın etkisinden asla kurtulamayacaksınız
23.08.2006

bence mükemmeliyetçilik ön planda ama 1 tekseye ihtiyaç duydum onuda gülten hanım söylemedi gerçekten böyle bir olgunun var olup olmadığı hakkında kendisi sizin hayal dünyanıza kalmış bir olay diyor ama kitapta avusturyaya giderken diye başlıyor tek çelişki orada oldu oda gizemden kaynaklanıyor bence genede sağ olsun elleri dert görmesin sevgi ve saygıyla kalsın
23.08.2006

Şeker hastalarına oksijen tedavisi gaz zehirlenmelerinden şeker hastalığının yol açtığı yaraların iyileştirilmesine, radyoterapinin veya damar tıkanıklıklarının sebep olduğu yaralardan kemik iltihaplarına kadar pek çok alanda kullanılan Hiperbarik Oksijen Tedavisi, hastaya dış ortamdan izole bir basınç odası veya kabini içerisinde, deniz seviyesindeki atmosferik basınçtan 2-3 kat daha fazla bir basınç altında, yüzde 100 oksijen solutulması ile vücudun doğal iyileşme sürecinin hızlanmasına neden olan bir yöntem. Gençleşmek için de kullanılabilir HBO, cildin gençleşmesi ve yenilenmesi, saçların yeniden çıkması gibi estetik amaçlı tedavilerde de kullanılıyor ancak ülkemizde bu anlamda bir kullanım henüz uygulanmış değil, çünkü zaten ciddi hastalıklar için bile basınç odası kapasitesi çok az. Özel Derya Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi`nden Dr. Şenol Dicleli, konuyla ilgili `Bacağı ya da kolu kopmak üzere olan bir hasta dururken, güzelleşmek için gelen birini kabul edemeyiz. Bu nedenle sadece kritik durumdaki hastaları kabul ediyoruz merkezimize` diyor. Merkezde aynı anda 14 hastayı içine alabilen büyük bir basınç tüpü yanısıra acil durumlar için bir tane de tek kişilik basınç odası bulunuyor. ''

İşte bu bilgiye ulaşıp Yazarımızın asıl görevinin ne olduğunu az-biraz anlayınca ağabeylik durumuma da sığınarak çark etmek durumunda kaldım. Bir kitapsever olarak kendisinden ikinci bir ricam olacak: Yazı olarak sadece hastalarına reçete yaz-ma Şenol Hocam! Bu ilginç mesleğinizle ilgili başınıza onlarca anlatılası olay gelmiştir; bence o olayları yazın...bizler de zevkle okuyalım. Roman yazmak başka bir bahara kalsın hocam.
23.08.2006

Türklerin İslamiyet'e geçişi dediğimiz ummanın derinliklerinden çıkarılan bilgilerin 13. yüzyıl Anadolu gerçekleri üzerindeki belirleyiciliğini ve ordan başlatırsak Anadolu müslümanlarının dinsel kimliklerinin ipuçlarını benim gibi siz de bu kitapta bulabilirsiniz.

Bilimin ideolojik saçmalalıklara alet edildiği süreçte ahlakıyla örnek hocamızın alınteri. Her zaman lazım bir kitap, daima elimin altında.
23.08.2006

Kitap gerçekten çok sürükleyici ancak sadece şunu söylemek istiyorum, Abdullah Çatlı gibi birismikatil, yobaz, cani olarak görmek çok ama çok yanlış bir yaklaşım. Adamın yüzüne baksan anlarsın nekadar iyi ve temiz kalpli olduğunu. Hiç unutmuyorum, yıl 1980. Ülkü ocaklarında yatıp kalkıyorum. Malatyaya dönmem gerekiyo 3 aydır ailemin yüzünü göremiyorum. O yıllar ihtilal var. Cebimdebeş kuruş param yok. Bi köşede oturup ağlıyorum. Sonra bi hareketlilik, bi heycan, bi koşuşturma, yanıma bi adam geliyor ve bana neden ağladığımı soruyo bende parasız kaldığımı memlekete dönmem gerektiğini söyleyince cebinden çıkarttığı 40 bin lirayı bana veriyo. Hadi git aileni merakta bırakma diyo. Bende sağ ol reis diyerek sevine sevine kardeşimi arıyorum ve ocaktan ayrılıyorum. Sonra öğreniyorum ki bana o parayı veren el kos koca büyük reis Abdullah Çatlıdan başkası değilmiş. Ruhu şad olsun. O zannettiğiniz gibi biri değildi. Aksine okadar iyi, vicdanlı, merhametli duygusal bir vatan perverdi ki inanamazsınız. Onu çok seviyorum. Onun gibiler bu vatan için neler yapmadılar ki? O vatan hainlerini, bayraksızları, ihanetçileri, pkk lıları, asala terörünü ortadan kaldırdı ve bizler için savaştıysa bu suç mu? Eroğinmiş, kokainmiş hikaye. Solcu gazetecilerin karalamaları ve ülkeye son nefesine kadar hizmet etmiş bi kahramanın ölümünden yararlanan dış güçlerin oyunları. Bu gün bi Abdullah Çatlı, bi Deniz Gezmiş, Bi Yusuf Asan gibi insanlar yer yüzünde olsaydı ve sağ sol adı altında değilde, Türk milletiadı altında birlikte olmuş olsalardı. Sağ - sol kardeş olsaydı ne Amerika ne israil nede başka güçlerin köpekliğini yapmak zorunda olmazdık. Allah'ına kadar milliyetçiyim ve Devrimci geçinen insanlardan dahada devrimciyim. Ancak günümüz Ülkücülüğünün de yok olmuş bir durumda olduğunun farkındayım. Artık ülkücülük mekan basmak, nam yapmak, arka toplamak adına gerçekleştirilen bi oyuncak sistemi olmuş durumda ne yazık ki. Anca herkes bilsin ki gerçek Ülkücülük bi şereftir. Bitsin artık bu sağ - sol düşmanlığı. Hepimiz Türk üz. Ve Bu vatanı sadece sağcılar solcular değil, tüm milletimiz ve başta Büyük önder Mustafa Kemaller kurtardı.