E-Dergi

İhsan Fazlıoğlu'nun okumuş olduğum ikinci kitabıdır. İlk okumuş olduğum kitabına nispeten çok daha ağır bir üsluba sahip olduğunu hemen belirtmeliyim.

Amerikan Edebiyatı'nın bir temsilcisi olan Sallinger, bir yazar olarak ondan önce gelenler kadar beni etkileyememiştir. Yalın ve objektif üslubunun yanında, kurgunun olduğu gibi durmasına örnek vermektedir. Çoğu eserinden gördüğüm kadarıyla Çehov tarzından etkilendiğini söyleyebilirim ve bu durum öykücülüğünü roman kurgusuna yansıttığında pek istediği başarıyı yakalayamıyor bana göre. Bu nedenle benim için ortalamanın üstünde bir kitap olmadı maalesef.

İlk başlarda güzel daha sonradan pembe dizilerin senaryosuna bağlayan ilginç bir kitap. kitap bir nevi 21. Yüzyılın oidipus sendromunu işliyor.

Gerçekten mükemmel bir kitap. Öncelikle bunu söyleyerek başlamak istiyorum. Ancak benim okuduğum kitaplardan farklılık gösteriyor. Bilim felsefe kitapları dili itibariyle biraz ağır oluyor. Bence yazarımız bu ağır dili gayet ustaca kullanmış diye düşünüyorum.

"Otomatik portakal" ismindende anlaşılacağı üzere ismini sokak jargonundan alan bir kitap. Zaten kitabın içeriğinde de argo kelimelere sık sık rastlanabiliyor. Kitaptan ziyade yazarını hiç unutmayacağım.