E-Dergi

Kemal Karpat'ı diğer eserlerinden az çok tanıyordum, ama bu eseri okuduktan sonra kendisine karşı saygım bir kat daha arttı. Onunki gibi bir yaşama sahip olanımız az bulunur. Böyle çetin, hareketli bir yaşamla dünyayı değerlendiren bir insanın fikirleri de değerli oluyor. Kitabın tanıtımını ilk defa kendisine de oldukça değer verdiğim Taha Akyol'dan okumuştum. Taha Beyin yazdığı kadar varmış. kendisini entelektüel gören herkesin okuması gerektiğine inanıyorum. Demokrasiyi hayatının odağına koymuş değerli bir fikir adamının dikkate değer hayat hikayesini merak ediyorsanız...

Kemal Karpat, bana göre bütün eserleri okunması gereken, olabildiğince tarafsız olmaya çalışan, gerçekten fevkalade değerli bir tarihçidir. Bu eseri ise başlı başına bir demirbaş eserdir. İstanbul Bilgi üniversitesi tarafından yayınlanması da eserin ders kitabı olabileceğini ortaya koyuyor. Zamanımızı sağlıklı bir şekilde analiz edebilmek için okunması gereken bir eser. Kemal Karpat'a en derin saygılarımı sunuyorum.

Kitabı çok beğendim! Roman tadında bir tarih kitabı... Okurken hiç sıkılmadım. Son yıllarda böylesine keyif aldığım başka bir kitap olmadı. 16. asır Akdeniz'ini hem de iki ayrı dünyanın bakış açısıyla okuyabilirsiniz. Evet, yazarın kendisi batılı olmasına karşın hem batılı, hem de doğulu gözüyle görmeye gayret etmiş. Osmanlı'nın yenilgileriyle üzülürken zaferleriyle sevinebilirsiniz. Yenilgilerden ders çıkarmak şartıyla... Kısacası, hem okumayı sevenlere, hem tarihe meraklı olanlara, hem de Osmanlı'yı inceleyenlere tavsiye ediyorum.

Güzel bir kitap. Tarihî olaylara orijinal yaklaşımlar var. Tarihe meraklı kişilere tavsiye edilir.

Eserde gereğinden fazla edebî sanatlara başvurulmuş olması anlaşılmasını zorlaştırıyor. Tamam, bir edebî eserdir; ama M. Akif'in dediği gibi "sözün odun gibi, ancak anlaşılır olması" bana göre daha önemlidir.