Toplam yorum: 3.121.529
Bu ayki yorum: 2.973
E-Dergi
KY-5280757 Tarafından Yapılan Yorumlar
Bu kitap Endülüslü büyük yazar İbn Abdirabbih’in el-İkdü’l-Ferid (Eşsiz Gerdanlık) adlı eserinden alınmış kısa bir bölümdür. Klasik Arap edebiyatının en önemli klasiklerinden birisi olarak kabul edilen el-İkdü’l-Ferid’in bu bölümünde, deliler, şarlatanlar, asalaklar ve cimriler mizahi bir dille anlatılmaktadır. Klasik İslâm toplumlarının bu zümrelere karşı müsamahalı yaklaşımı yer yer kahve sohbeti havasında mizahi hikâyeler şeklinde anlatılmaktadır.
Bozkır, Çehov'un erken döneminin en parlak yapıtıdır. Ustalığını edebiyat büyükleri arasında bu eserle ispatlayıp geniş çapta şöhrete ulaşmıştır. Çehov Bozkır'da, bir çocuğun Kiev'deki yeni okuluna yolculuğunun unutulmaz hikâyesini anlatır. Görkemli manzaralardan bilinmeyen kadere doğru ilerleyen bir yolculuk hikâyesidir bu. Bozkır, efendilerinin gölgesinden sıyrılıp ortaya çıkan güçlü bir yazarı ilan ederken, Çehov'un doğal dünyayı betimleme ve iç yaşamları keşfetme dehasını bütün açıklığıyla gösteriyor.
Amerikalı yazar Ambrose Bierce tarafından kaleme alınan “Böyle Şeyler Olabilir mi?” yirmi dört kısa öyküden oluşuyor. Korku ve savaş hikâyeleriyle tanınan yazarın bu derleme eserinde her iki türe de rastlayabilirsiniz. 1893 yılında yayımlanan koleksiyonda doğaüstü ve gizemli olaylar ağırlıklı olarak yer alırken bazı öyküler bilim kurgu ögeleri de taşıyor ve hepsi “tuhaf öyküler” temasında buluşuyor. Bierce, bu eserleriyle Stephen Crane ve H.P. Lovecraft’ın övgüsünü almıştır.
Câhiz, Kitâbu’l-Buhalâ isimli bu eserinde, cimrilerin, yoksulluk endişesi ile mal biriktirmek uğruna kendilerine ve çevresindekilere verdiği zararları gözler önüne sererken, cimrilerin aslında cimriliği kötü bir huy olarak görmediklerini, aksine diğer insanları tutumsuz ve savurgan gördüklerini, mallarını koruma adına hangi önlemlere başvurduklarını, alınan ekmek sayısından elbiselerin giyim süresine, suyun israf edilmeden nasıl kullanılacağından, gelen misafirlerin en ekonomik nasıl ağırlanacağına kadar cimrilere has olan hayat için gerekli şeylerin nasıl tutumlu bir biçimde kullanılabileceğini ve bu tedbirlerin düşünülmesi ve uygulanmasında cimrilerin nasıl birer düşünce adamı halini dönüşerek filozoflaştıklarını, edebî, felsefî ve eğlendirici bir üslupla ele almış ve yaşanmış olaylardan kesitler sunmuştur.
Cicero’nun başyapıt olarak gördüğü Elektra, kendisinden daha ünlü Kral Oidipus ve Antigone’nin gölgesinde kalmasına rağmen güçlü duyguları ve gergin draması ile dikkat çekiyor.
Sophokles bu hikâyeyi; Elektra'nın kederini, öfkesini ve sevgisini canlı bir şekilde tasvir eden, vahşi ama gerekli bir intikam eylemi olarak sunar.