Toplam yorum: 3.086.295
Bu ayki yorum: 5.982

E-Dergi

writepoetry Tarafından Yapılan Yorumlar

14.05.2004

Mistik Irmak, konuyu dağıtmadan benzetmelerle süslenmiş harika bir polisiye/gerilim. Çocukluk yıllarında insanların yetişme tarzı, gelişimi, aile ve çevre gibi kavramların, hayatın içine nasıl etki ettiği ancak bu kadar iyi anlatılabilir. Bölümlerdeki konuların iç içe anlatımı, başlarda biraz insanın kafasını karıştırabiliyor ama, okumaya devam ettikçe aralardaki bu bağlantılar, birbiri içinde rahatlıkla ilişkilendirilebiliyor. Ayrıca, kitabın sonuna kadar, olayların nereden geldiği, nasıl başladığı, neden ortaya çıktığı, insanların yaşamlarıyla ne gibi bağlantılarının olduğu konusunda hayal gücünüzü zorlayacak birçok kompozisyonu zevkle okuyabilirsiniz. Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplar arasında gösterebilirim. Kitabın yazarı Dennis Lehane, ilk romanı "A Drink Before the War" ile Shamus Award Ödülü'nü kazanmış. Bu kitabın Türkçe'ye çevirisi henüz yok, ama en az Mistik Irmak kadar iyidir diye düşünüyorum.
02.05.2004

"Elden bırakılmayanlar" denilen şey bu olsa gerek. Romanda ikinci dünya savaşı sırasında, Amerika, Japonya ve Rusya gibi ülkeler arasındaki bağlantılar irdelenirken, mistik bir havada üstün zekalı bir adamın hikayesinden bahsediliyor. Kitabı bitirdikten hemen sonra, go oyununu almak ve öğrenmek isteyeceksiniz. Trevanian'ın bu romanını okuduktan sonra, kesinlikle onun kitaplarının bağımlısı olabilirsiniz. Öyle savaş taktikleri var ki, bazı kitaplarında bu öldürme teknikleri ve soygunlar, tehlike oluşturduğu gerekçesi ile kaldırılmış. Roman çok ilginç, yazarı ondan da ilginç.
24.04.2004

Kitabı sadece polisiye olarak değerlendirmek yanlış olur, içeriğinde daha çok arkadaşlık ve dostluklar üzerine durulmuş. Benim ilgimi çeken önemli noktalardan biri de, Beyoğlu hakkında tarihi bakımdan birçok anlatıma yer verilmesidir. Beyoğlu sokaklarında dolaşırken, gördüğünüz yerlerdeki yapıların eski isimleri ve yeni halleri üzerinde incelemeler, akıcı bir dille anlatılıyor. Ağır tasvirler yapmadığı için, kitap sizi alıp götürüyor. Bu nedenle polisiye türünden hoşlanmayanların bile zevkle okuyacağını düşünüyorum. Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı, bence bu kitap iyi bir başlangıç olabilir.
16.04.2004

Kitapta, başarılı bir gazetecinin önemli bir bombalama olayında yaptığı incelemeler anlatılıyor. Olay anlatılırken fazla ayrıntılara inilmiş. Bunlar konudan biraz uzak, daha çok kişinin duruşları, kahve içmesi, duş alması gibi çok da okuyucuyu ilgilendirmeyen ayrıntılar. Bunları okurken bazı yerlerde sıkılabiliyorsunuz. Polisiye tarzının haricinde, gazetecilerin haber yazmak için yaşadıkları zorlukları, kitabı okudukça daha iyi hissedebiliyorsunuz. Özellikle romanın sonu çok iyi vurgulanmış. Polisiye okumaktan hoşlananların ilgisini çekeceği bir yapıt olarak düşünülebilir.
21.05.2003

"Ölüler Böyle Sever" kitabı, küçük hikayelerden oluşuyor. Sıradan günlük hayatta olanları olduğu gibi anlatan bir kitap. Bukowski kendi yaşamından örnekler vermiş yazılarında. Fakat bir kitapta bu kadar argo kelime pes doğrusu, ben şahsen bu küfürleri okumaktan bunaldım diyebilirim. Zaten kitabın arkasındaki özetten de bu anlaşılıyor ama bence saklanacak bir kitap özelliği yok, insanları bu kadar sıradan değerlendiren ve kadınları bir araç gibi gösteren, hayatın sadece cinsellikten ibaretmiş gibi anlatan başka tür örnekleri çok azdır heralde. Yazılar erotik dergilerin kenar yazıları olabilir bence...