Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

Emrah Özkul Tarafından Yapılan Yorumlar

23.07.2013

Güzel işlenmiş hoş bir kitaptı. Kitap içerisinde diğer bazı kitaplara doğru yöneliyorsun örneğin Mark Twain ve Bülbülü Öldürmek gibi. Kitabın çevirisi kitabın arkasındaki bir sözden alınmış orjinal adı Jasper Jones tur. Arada bazı diyalogların uzunluğu ve ortamdan kişiyi uzaklaştırması bazen sıksa da sonunun ne olacağının merkla beklendiği bir eserdi. Diğer yorumlardaki tüm ödülleri haketmiş fikri biraz iddialı oldasa farklı yaşamları, farklı hikayeleri olabildiğince doğal olarak yansıtmış Silvey... Tavsiyedir...
23.07.2013

1. Baskısı 2009 yılında yapılan "Zamanı Durduran Saat" gerçekten başarı yolunda yazılmış bir başka örnek eser. Bu tür kitaplarda gözöüne gelen en önemli söz "hikayen varsa kazanırsın" cümlesi. Büyükerşen'de bu söyleyişi de çok değişik şekillerde bunu vurgulamış. Daha küçücük yaşlarda siyasetin içerisinde istemeden itilmiş bir siyasetçiden, bağımsız bir rektörlüğü, RTÜK üyeliğine ve sonrasında 1999 yılında başlayan belediye başkanlığı serüvenine kadar herşeyi bu kitabın içerisinde bulmak mümkün. Doğal bir söyleyişi içerisinde okunan bu kitap başarı için aslında bir engel olmadığının en önemli kanıtı. Okunması tavsiyedir. Şiddetle...
23.07.2013

Eğer DVD si ile birlikte okursanız kişiyi bambaşka limanlara götürecek bir kitap. Üç ay ömür biçilen bir kişinin mucizeye ulaşma hikayesi değil gerçekten üç ay içinde öleceğini bile bile yaşama bakış açısı. Kaçınılmazla işbirliği bu olsa gerek. Çocuklarımın bana dair hiçbir anısı olmayacağının farkındayım. Bir ressam olsaydım, onlar için resim yapardım. Bir müzisyen olsaydım, onlar için şarkı bestelerdim. Ama ben konuşmacıyım. Ben de konuştum. Çocuklarım için konuştum. Yaşamın güzelliğini ve her ne kadar benim için az kalmış olsa da, yaşamı ne kadar takdir ettiğimi anlattım....İşte bu cümlelerle naif bir veda. Okunmalı okutulmalı....
23.07.2013

Bence Doğan Cüceloğlu ve eserlerini anlamak için birebir eser. geçkek bir yaşam hikayesini gözler öününe seriyor bu kitap. Tam bir başarı hikayesi. on çocuklu bir ailenin onbirinci çocuğu olarak yaşmın merkezinde yer alma mücadelesi okunmaya değerdi. Kimi zaman çerçici, kimi zaman yoğurtçu, tavukçu. Kitaptan öğrenciğin en büyük ders istenirse başarılmayacak şey yoktur ve istenirse bir insan yaşamını tüm çıplaklığıyla anlatabilir. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler...
03.01.2013

2002 yılında ilk basımı yapılan, özgün dili ve içeriği ile çok tartışılan bir sinema sanatçısının kendi dilinden hazin hikayesi. Kitapta çok etkileyici sahnelerle yaşıyorsunuz ancak beni en çok etkileyen kitaba da adını veren şu diyalogtu;
...Yemekten sonra annemin odasına gittim. Başımı dizlerine yasladım. Kafamda bir yeri işaret edip, 'Burada bit var,< diye tutturdum. 'Çok kaşnıyor. Tam şurası. Bak bit yürüyor, öldür onu anne'. Annem çocukluğumdaki gibi iki elinin baş parmaklarıyla aranmaya başladı.
'Yok oğlum, Burada yok bir şey'
'O zaman bir de şuraya bak'
Annem, 'temiz burası' diyordu.
Ben başka bir yeri işaret ediyordum.
'Yok diyordu'
Şurası, şurası diye uzattığımı görünce ' yok oğlum, vallahi yok, yoksa kırmazmıyım' deyip parmaklarının ucu ile şöyle bir vurdu-itti-sevdi; hepsi bir arada...