E-Dergi

bir kitabın okunmamış sayfaları azaldıkça hem heyecan hem de üzüntü duyuyorsam, o kitabın benim için yeri çok başka olur hep. puslu kıtalar atlası bitmesin istedim ama elimden de düşüremedim. ihsan oktay anar'ın kaleminde çözemediğim bir sihir var.

sinan yağmur'un anlatımı nedense bana çok sert geldi. mevlana ve şems ilişkisini tarif ederken kurulan cümlelerin bazısında şiddetli bir tutku hissettim ve bu beni rahatsız etti. bunun sebebi yazarın da kendi sözleriyle atıfta bulunduğu/eleştirdiği kitabı daha önce okumuş olmam ve ordaki naif anlatımın etkisinden kurtulamamış olmam olabilir elbette.