Toplam yorum: 3.081.820
Bu ayki yorum: 1.500

E-Dergi

ikoc Tarafından Yapılan Yorumlar

29.08.2018

J.L.Borges der ki; "Bir Dostoyevski kitabı okumak, bilmediğimiz muazzam bir şehre girmek, bir savaşın gölgesine tanık olmak gibidir.." Beyaz Geceler tam da bu ifadelere denk düşen bir kitap.. Zira Dosto'nun diğer kitaplarına nazaran lirik bir üslupla kaleme aldığı çok çok naif bir öykü.. St. Petersburg'un -ki görmeyi en çok istediğim şehirlerin başında geliyor- kasvetli ve beyaz gecelerinde isimsiz bir "hayalperestin" ağzından yalnızlığı ve karşılıksız aşkı dinlediğimiz dört gece ve bir sabahlık yalın ama sarsıcı bir öykü.. Kitabın finali, hayata, aşka, ihanete ve kadın psikolojisine düşülmüş çarpıcı bir şerh.. Aşk.. sonun hep mi yalnızlığa çıkar?? Ps. : Paralel okuma/ Luchino Visconti 1957 yılında Beyaz Geceler'i filme uyarladı. Tavsiye ederim
29.08.2018

Günlük hayatta yaşadığımız onca anlamsız hır-gürün, kavganın, çekişmenin yanısıra edebî olarak tat vermeyen bir sürü yeni kitabın arasından hem ruha hem hayal gücümüze hitap eden, naif, yalın, keyifli, hüzünlü ve herşeyden ötesi içinizde biraz yazma hevesi varsa hem biçim hem de muhteva bakımından kıskandıran -evet, kıskandıran- harika bir kitap.. Tavsiye ederim..
28.08.2018

Aile Mutluluğu, Tolstoy'un bir türlü sev(e)mediği Yeşilçam filmi tadındaki novellası.. Tolstoy, bu kitabı 1856'da Valeria Arseneva adlı zengin be yetim bir kızla yaşadığı aşk ilişkisinden esinlenerek yazar..Kitap, yayınladığı tarihlerde ağır eleştiriler alır..Hikayenin tam bir fiyasko olduğu, başlayacağı noktada birdenbire bittiği, alelacele yazılmış bit kompozisyon havası verdiği, aşırı püriten tarafı olduğu, ve sosyal meselelere hiç temas etmediği gibi ağır eleştiriler alır..Tolstoy'un kendisi de "utanç verici saçmalık, yüz karası, berbat bir kitap" gibi ifadelerle yapıtı eleştirir..Ancak kitap bütün dünya genelinde okurlar tarafından sevilen bir Tolstoy eseri olmuştur..Kitapta, pastoral bir anlatıma eşlik eden enfes doğa tasvirleri bulunmaktadır.. Ve evet, ana tema; Evlilik aşkı öldürür mü? Aşk mıdır esas olan yoksa saygıyla harmanlanmış, gönülde için için yanan bir sevgi mi? "Tolstoy bize gerçekliğin kendisini değil en duru halini sunuyor.."Tavsiyemdir
28.08.2018

Sivastopol Öyküleri, topçu astsubay olarak Kırım Savaşı'na bizzat katılan Tolstoy'un gözlem ve müşahedelerine dayanan, birbirinden bağımsız üç kısa öyküden oluşan; savaşın dehşetini, acımasızlığını, vahşetini bütün çıplaklığı ile okurun önüne seren etkileyici bir kitap.. Kitap, Tolstoy'un gençlik döneminde kaleme aldığı ilk eserlerinden biri..İlk öykü bir dergide yayınladığı zaman II.Aleksandr'ın öyle hoşuna gider ki Fransızca'ya tercüme ettirir ve "delikanlının en iyi şekilde korunması için" askeri emir verir..Tolstoy, cepheden yazdığı bu yarı kurmaca yarı gerçek hikayeleri ile kimi eleştirmenlerce "ilk modern savaş muhabiri" olarak kabul edilmiştir.. Kitap, açık, anlaşılır ve sade bir dille yazılmış olmasına karşın sürükleyici değildir..Ağır ilerler..Ve bir alıntı: "Ya savaş deliliktir, ya da insanlar, bizde nedense kabul edildiği gibi mantıklı yaratıklar olmadıkları için, savaşı bir çeşit delilik yapıyorlar.."Tavsiyemdir
28.08.2018

Okurken şunu dedim hep kendi kendime: "Çok isterdim küçücük bir ateşböceği beni de böyle sessiz-sedasız irşad etse..ve ben o idrake mâlik bir ruha sahip olsam.." Bu kitap hakkında birşeyler söylemeye/yazmaya ehil olmadığımı iyi biliyorum. Şu kadarla iktifa edeyim; bu eser görünen eşyayı değil, eşyanın ötesini görmeyi temrin ediyor ruhlarımıza.. Ve "insana önce kendi bâtınına, enfüsî âlemine, sonra dış dünyadaki olayların iç yüzüne, yani aslında hakikate dair bir kavrayışa nasıl ulaşılabileceğine dair küçük ama etkileyici denemeler yaptırıyor.." Tavsiyemdir.