E-Dergi

Okuduğum günden beri sürekli kitaptan bahsedip , mümkün olsa herkese hediye etmek isterdim.

Kendinin kitaplarıyla bir dizi sayesinde tanıştım. İstanbullu gelin adlı dizide "gerçek bir yaşamdan alınmıştır " ibaresi merakımı cezbediyordu kitapta karakterlerin isimleriyle karşılaşınca heyecanlandım. Dizideki senaryo ve kitap çok farklı olsada demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Okumaya başladığımda biraz zorlandım sıkıcı ve tekrarlayan yazılar olarak düşündüm. Okumaya devam ettikçe kendimi bir sonraki gün okumak için heyecanla beklerken buldum. (İşe gelip giderken okuyabiliyorum ) Teselliler öyle iyi geldi ki yüreğime. Güzel hatırlatmalar hayat üzerine..

Birisini güldürmek için ona gül demeniz yeterli olmaz.Bunun için birşeyler yapmanız gerekir en basitinden fıkra anlatmak gibi. Mutluluk denilen şeyde aranılarak bulunacak bir şey değildir. O kendiliğinden ortaya çıkar. Zaman acının zamanı ise ve bundan kurtulmak için elinizden birşey gelmiyor ise onu kabul edip yaşamak gerekir. Ve tüm bunları yaparken şiarımız insan olabilmek, insan kalabilmek.

İnsanın kendini yaşamda bir böcek gibi hissetmesi vs. derin tahliller ama birde edebi tarafı var ki böceklerden daha bir iğrenir olmak . Bir sürü duygu bir arada. İşte kitap, işte edebiyat.