E-Dergi

Sabahattin Ali'nin okuduğum ikinci kitabı.İçimizdeki Şeytan da karanlık siyasetin insanları birbirine nasıl kırdırtabileceğine işin içine çıkar menfaat girince insanların nasıl değişebildiklerini anlatmaktadır. Ömer ile Macide'nin aşkı Bedri'nin Macide'ye duyduğu karşılıksız aşk. Ve Ömer'in Arkadaşlarına duyduğu büyük bir sadakat... Bu sadakat yüzünden Ömer ile Macide arasında başlayan sıkıntılar... Yazar'ın bu kitabı da çok severek okuduğum bir kitap oldu.

Sabahattin ALİ'nin okuduğum ilk kitabı. Yazar bu romanında kısaca, Raif Efendi'nin bir sergi salonun da gördüğü Maria PUDER'e duyduğu tutkulu ve marazi bir aşkı anlatmaktadır. Çok çarpıcı bir hikaye. Ve büyük bir heyecanla okuduğum bir kitap oldu.

Küçük Prens'i bir çocuk kitabı olarak okumaya başladım. Ama gördüm ki bir çocuk kitabından çok daha öte bir şey. Çok zevk alarak okudum. "Eşsiz bir çiçeğim var diye kendimi zengin sanırdım. Oysa sıradan bir güle sahipmişim. Sıradan bir gül, ancak dizlerime yükselen biri belki hepten sönmüş üç yanardağ... Demek hiç de büyük bir prens değilmişim."

Mürebbiye dört kısa öyküden oluşuyor. Ben özellikle bu öykülerden "Geç Ödenen Borç" adlı öyküyü okurken çok etkilendim."Beyler ihtiyar kemiklerimi dinlendirmem için bana biraz yer açarlar mı?"... Yüksek sesle sipariş verdim:" Bir şişe şarap lütfen, sayın devlet sanatçısının onuruna en iyisinden olsun!"... bu öyküden kısa alıntılar.Diğer öyküler de çok çok güzel ama bu öykü biraz daha güzel sanırım.

Seçkin bir burjuva olarak hayatını sürdüren bir adam sıradan bir pazar günü at yarışlarında geçirirken ahlakından saparak bir suç işler.Bu adamın bu suçun sonucun da yaşadıkları ateşli hazlar, esrimeler onu nelere sürüklüyor. Bu çıkmazdan kurtulabilecekmi...