E-Dergi

elime aldığım andan itibaren temponun ve gerilimin bir an bile düşmediği yazarın harika kitaplarından biri daha.

açık söylemek gerekirse kitabın başında birazcık sıkıldım. tam bu kitap beni hayal kırıklığına uğratacak derken temposu öyle bir arttı ki yine elimden bırakamadım. stieg larsson harika bir seri yaratmış. keşke ömrü yetseymiş de aslında 10 kitap olarak düşündüğü seriyi tamamlayabilseymiş. kimbilir belki bir kısmını yazdığı dördüncü kitabı bir gün yayınlanır.

serinin ikinci kitabı yine muhteşem bir kurguyla karşımızda. ilk kitabın kapağında sadece sırtını ve ejderha dövmesini gördüğümüz lisabeth, ikinci kitabın kapağında yavaş yavaş yüzünü okuyucuya doğru dönüyor. aynı kitabın kapağında olduğu gibi ikinci kitapta lisabeth hakkında daha çok şey öğrenmeye başlıyoruz. karakterini, prensiplerini oluşturan nedenleri öğreniyoruz yavaş yavaş. ama bunların hiç biri onu tamamen tanımamız için yeterli değil. bunun yanında lisabeth in bu sefer hiç ummadığı bir durumla karşı karşıya. o her ne kadar kendi işini kendi halletmek istese de sevgili gazetecimiz onun yanında. soluk soluğa bir macera daha bu kitapta sizi bekliyor. kitap öyle bir şekilde bitiyor ki üçünkü kitabı okumasanız olmaz. bu nedenle ikinci kitabı okurken üçüncü kitabı temin etmiş olun. yoksa meraktan için için yanarken pişman olursunuz.

önce filmini izlemiştim. kitabı olduğundan haberim yoktu. sonra kitabı olduğunu öğrendim ve ben bu kitabı kesinlikle okumalıyım dedim. seri olarak sipariş verdim. kitabın kalınlığına aldırmadan okumaya başladım. kesinlikle mükemmel bir seri. kitap ne kadar kalınsa o kadar da sürükleyici diyebilirm. ilk kitapta lisabeth hakkında çok fazla şey öğrenemiyoruz. sadece yeteneklerini ortaya koymasını izliyoruz. izliyoruz diyorum çünkü kitabı okurken bütün sahneler gözümde tüm ayrıntılarıyla canlandı. kitabı okumaya ara verdiğimde bir filme ara vermiş gibi hissettim kendimi. vakit kaybeteden ilk kitabı okumaya bşlayın derim ben. lisabethi tanıdıkça merakınız daha da artacak ve kitabı bi an olsun elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

Küçücük bir kızın başından geçenlere inanamayacaksınız. İçinizi acıtacak, gözlerinizi yaşartacak bir hikaye. Çektiği acıları dile getiriş tarzına hayran kalacaksınız. Sonu net bir şekilde bitirilmemiş. Ancak birazcık düşününce neler olduğunu anlayabilirsiniz.