E-Dergi

"bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık.ve bir kez kendi icindeki insanı anlamış olan butun insanları anlar." kitaptaki karakterin kendine karşı bu kadar dürüst davranması; zaman zaman herkesin yaşadığı ruh durumlarına karşı inkar etme davranışı göstermek yerine cesurca yüzleşmesi cok dikkat cekiciydi. bir burjuvanın "hissetmeye" başlamasını anlatıyor

bir meyve bahçesi uğruna bir omur verilen mücadele...nasıl canlıların bir ömrü varsa koyleein kasabaların da bir ömrü olduğunu gösteriyor yazar. bir gurbet hikayesi aynı zamanda...dünya dediğimizde bir gurbet değil mi diye soruyor sorduruyor okuyucuya...

her ramazan ayı öncesi tekrar tekrar okumayı dusundugum bir çok arkadaşıma hediye aldigim kitap. popüler kültürle içi boşaltilmak istenen ramazan ayını, abartılan ramazan eglencelerini, oruçlu gecirilen günü sadece ac kalmaktan ibaret olmadığını tüm uzuvlarimizla oruçlu olmamız gerektiğini cok güzel anlatmış nurettin yıldız

mustafa kutlunun tarzını bilenlerin alisik olduğu parça parca anlatım ve gercek yoksulluğun ne olduğunu çarpıcı bir şekilde yüzümüze vuran bir eser. icindeki levhaların altlari tek tek çizilip öğüt olarak alınabilir. "harama batmamış bir beldeye" ozlem duyuran kısacık sıcacık bir kitap...

"insan dünyaya kendini kaptırınca zamanın nasıl geçtiğini bilemez. bir akıntıya düşüp tüm omrunu koşturarak geçiren çoktur. belki insanlığın tamamı...onları uyarıcı peygamberler bile yolundan döndüremez. velhasıl dünya hayatı İŞ dediğimiz oyun ve eğlenceden ibarettir...!
iyiki varsin mustafa kutlu