Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 7.000

E-Dergi

OzgunCoskun Tarafından Yapılan Yorumlar

31.01.2020

Tolstoy'un Ortodoks klisesinden aforoz edilmesine sebep olan kitap. Kitabın bazı kısımları ceza hukuku derslerinde okutulması gerekiyor bence. Suçlu olan biri kime karşı suçlu ve neden suçlu. Bir kişinin suçlu olduğuna kim neye göre karar veriyor. Sürekli sorgulamamıza sebep oluyor okuma boyunca.
Kitabın adının neden Diriliş olduğunu okuyunca anlıyorsunuz. Zengin bir Rus prensi olan Nehlüdof'un yaşadığı şatafatlı hayatı, jüri üyesi olarak katıldığı bir dava sonrası tamamen değişmeye başlaması, yok yere ceza alan insanları kurtarmaya çalışan bir kişiye dönüşmesi ama aslında kendini bulmasını anlatıyor. Kitabın sonu pek beklediğim gibi olmadı. Bende biraz yarım kalmış izlenimi yarattı. Ama gene de kitabın değerinden hiçbir şey kaybettirmiyor bu.
Mukakkak okunması gereken bir dünya klasiği.
17.01.2020

Ölüm döşeğindeki bir adamın kendi, ailesi, ve mazisi ile olan hesaplaşması. İyi bir hayat yaşadığını düşünen İvan İlyiç amansız bir hastalığın pençesine düştükten sonra aslında yalandan bir hayat yaşadığını farkeder, mutlu olduğunu düşündüğü zamanlarda aslında hiç de mutlu olmadığı ama etrafına mutluymuş gibi davranığını idrak eder.
Kısa olmasına rağmen etkileyici bir eser. Tolstoy'un kendi edebiyat türünü çıkarmaya başladığı ilk kitaplardan.
14.01.2020

Güldürü türünde olmasına rağmen perde arkasında dram yoğun öyküler var. Özellikle Portre ve Palto bu şekilde kaleme alınmış. Bu iki öykü aynı zamanda en çok etkilendiğim öyküler. Ayrıca fantastik öğeler de eklenmiş eserlere.
Gogol kendi döneminde en öok etkilenilen yazar. Dostoyevski gibi yazarları bile etkilemiş biri. Bu sebeple okunması gerekir.
Okurla konuşur gibi yazılmış tüm öyküler. Bu da oldukça samimi bir hava vermiş.
İletişim yayınlarına da bir küçük önerim var. Bence önsöz ile sonsözün yer değiştirmesi gerekiyor.
07.01.2020

Okuduğum ilk Necib Mahfuz kitabı. Oldukça akıcı olduğunu söleyebilirim. ancak bir yerden sonra kendini tekrar ediyormuş hissi yaratıyor.
Kısaca El-Naci sülasinin başından geçenler anlatılıyor kitapta. Toplum nazarında çok itibarlı bir aileyken düştükleri durumlar gerçekten de "ne oldum dememeli ne olacağım demeli" cinsinden. Aslında kitap düşük ölçekli bir iktidar mücadelesinin resmini çiziyor. Bu mücadele sırasında kazanılan zaferler, oluşan zaaflar bence güzel işlenmiş.
02.01.2020

Bir Soner Yalçın kitabını yine başka bir Soner Yalçın kitabı ile karşılaştırmak lazım. Kara Kutu'dan önce okuduğum Saklı Seçilmişler'i daha çok beğenmiştim ancak bu demek değildir ki Kara Kutu kötü bir kitap. Kesinlikle okunması gerekiyor, farkındalık yaratan bir eser ve sorgulamamıza sebep oluyor. Kitap kısaca, sağlık sektörünün insan hayatını kurtarmaktan insanı sömürmeye döndüğünü anlatmakta. Küresel ilaç firmalarının maksimum kar hedefiyle insan sağlığıyla nasıl oynadıklarını okuyunca dehşete kapılacaksınız.