Toplam yorum: 3.082.179
Bu ayki yorum: 1.859

E-Dergi

MehmetSelcuk Tarafından Yapılan Yorumlar

12.04.2013

Peyami Safa'nın romanda kendisiyle özdeşleştirip, fikirlerini onun üzerinden anlattığı Samim karakterinin sığ ve kendisinin çok isabetli ve mühim zannettiği (ama ilgisi olmayan) psikolojik tahlilleri... Yine Samim karakteri üzerinden Peyami Safa'nın sanırım kendi egosunu tatmine uğraştığı sürekli Samim'i diğer karakterlere övdürme çabası... Kitabın maddeciliğe karşı metafiziği öne çıkarma çabasını açıkça söylemesine rağmen elle tutulur, bilimsel hiçbir şey vermemesi... Bu haliyle eser ancak değişime-gelişime kapalı gelenekçileri ve ucuz aşk romanı okuyucusunu kandırabilir. Asla gördüğü ilgiyi (yokluktan herhalde) anlamayacağım eser. Dostoyevski' ye yakın falan denmiş yapmayın Allah aşkına.

(Benim gibi varoluşsal problemler içindeyken kitabı merak içinde alıp maddeci bakışa alternatif bir şeyler okumak isteyenlerin ümitleri boşa çıkar bilgilerine... Belkide bu metafizikçi yazar ve eserlerin kaderidir.)
18.02.2013

Kitap yazarın okuduğum ilk eseri idi ve yazar dolayısıyla beklentim büyüktü ancak beni çok etkilemedi (belki sol ve idealist kültür ile daha haşır neşir olanlar için daha etkileyici olabilir). Biraz varoluşçu izler vardı ve adından da anlaşılacağı gibi insanın her yönüyle yaşamdaki durumu irdelenmiş ama yazar hakkındaki beğeniyi anlamak için yeterli değil. Yorum yazmamın esas sebebi ise çeviri ile ilgili. Bence çeviride sıkıntı var; akıcılık yok - çok yerde takıldım, yazar Türkçeye yeterince hakim değil - cümle yapılarında bozukluklar var. Yazarın diğer eserlerini çeviren Attila İlhan'ın çevirileri için övgüler sıralanırken bu eserin dilinde bu kadar sorun yaşamamı çeviriye bağladım (konu okunmayacak bir konu değil ancak cümle yapıları insanı zorluyor). Bu da bize edebi çevirinin düz, sadece anlamsal karşılığın yazıldığı bir iş olmadığına; edebi eserlerin çevirisinin ayrı bir uzmanlık gerektirdiğine dair dersi hatırlatıyor. Yine de çeviri çok kötü değil ancak salt bu kitabı değil ilk defa Andre Malraux'nun bir eserini okumaya karar verdiyseniz Attila İlhan'ın bir çevirisini tercih etmeniz öneririm, zira bana etkileyici gözükmemesi çeviri sorunundan da kaynaklı olabilir; üstelik bu fiyat karşılığında.
27.12.2012

Açıkçası bu kitabı okurken sıkıldım; Banu hanımın daha önce okuduğum iki kitabını beğenmiştim ve görüşlerini önemli buluyordum ancak bu eser de o havadan biraz uzaklaştım. Gerçi Banu Avar bu eserini de daha önceki yazdıklarıyla aynı doğrultuda kaleme almış, yine aynı şeylerden bahsediyor ancak sıkıntılı olan noktalardan ilki bu zaten, zira kitap size çok yeni bir şey öğretmiyor; daha önce benzer eserlere gözatıysanız bildiğiniz şeylerin harmanlanıp tekrar edildiğini göreceksiniz, farklı olarak bu bilgiler ışığında günümüzün yorumlanmasını görebilirsiniz ki Türkiye hakkında bu açıdan bakan (ulusalcı, Kemalist) bir kaç eser okuduysanız bu yorumları sizde çıkarabilirsiniz; değişik açıdan farklı yorumlar bulmak zor. Esas sıkıntılı nokta ise bana göre biçim ile ilgilidir. Kitabın yazımı karışık, bir düzen olduğu söylenemez, bilgiler art arda karışık biçimde veriliyor ve verilen bilgi üzerinde tartışılmıyor; sanki o bilgi üzerinde herkesin ortak bir uzlaşımı varmış herkes kabul etmiş gibi bir durum yaratılmış. Böyle bakınca kitap sadece bu bakış açısını kabul edenlere yazılmış yada okuyanın direkt inanması beklenmiş gibi duruyor (bilgilerin, yorumların doğruluğunu bilsekte, burada tartıştığım içerik değil biçimdir). Bu da bana samimiyetsiz, ülke gidiyor edebiyatı yapan, Atatürk romantizmi (hamaset) içindeki okuyucuya yazılmış, ulusalcılığı bayağılaştıran eserleri hatırlattı, biraz da gizli tarikatlar, masonlar yok illimunati vs. ile kafayı bozan, duruma sınıfsal çatışma öğretisiyle değil dünyayı ele geçirmeye çalışanları sapık, gizemci, mistik gösteren, bunların neden hükmetme amacı içinde olduğunu çarpıtan eserleri... (kitapta böyle bir durum yok tabi ancak tekrar ediyorum bu eleştiri biçimle ilgilidir). Bilmiyorum çok mu haksızlık yaptım. Belki de bu esere, Attila İlhan'ın bir eserini okuduktan hemen sonra başlamam bana bu eleştirileri yaptırıyordur. Attila İlhan eserlerinde her konuda meselenin özünü, gereğince üstünde durarak, mantık ve diyalektik ile gösterir , sadece ulusalcılıktan bahsetmez; her konuda bilgi birikim yüksektir ve çok çeşitli konuları bu ülke açısından değerlendirmiştir ve tabi ki kalemi çok iyidir. Bu sayede büyük bir saygı kazanmıştır. Tabi hakkını teslim edelim, Banu Avar da günümüz için önemlidir ve söylediği şeylerde; ancak kitabın içinde yazılan bilgiler, yorumlar doğruda olsa biçim ile ilgili sıkıntılar var ve Banu Avar'ı, onun fikirlerini sevmeyenlerin bu biçimle dertleri olduğunu düşünüyorum; Banu Avar'ın bu fikirleri, meseleleri herkese anlatma herkesi birleştirme amacı güttüğü halde.

Son Not: Sanki Avar'ın yazım tarzı eskiye göre değişmiş, daha farklı eski eserlerine göre.
02.10.2012

Emperyalizmden nasıl kurtulunur dersinin Nutuk'a ek olarak söylenebilecek bir kitabı. Her noktada doğru yorumlar olmasa da Mustafa Kemal'in emperyalizmi kavrayışı ve karşı duruşuna dair önemli bir eser. Bir de bu kitap bana "inanç değil bilinç aydını" olmamız gerektiğini tekrar hatırlattı; zira Vahdettin mezardan çıkıp ben hain idim dese inanmak istemeyen gene inanmaz. Emperyalizmin en önemli panzehiri birlik olma durumuna, inanmak istediğimize değil bilgiye güvenirsek geçebileceğiz; şunu bir anlasak rahat edeceğiz...
04.08.2012

Edebi eleştirilerden öte kitap hakkında, ülkeyi kötü gösterdiği, batıcı kafayla yazıldığı, halkı küçümsediği gibi eleştiriler vardır ve okuyunca bunlara katılmıştım. Yani tabi ki toplumsal sorunlar bir yazar tarafından yazılacaktır ancak ben bu eserde ne Kurtuluş Savaşından yeni çıkmış vatansever ve özverili köylüyü, ne halkçılığı (ama halk her şeyi bilir yada halkta olmayan şeyleri varmış gibi gösteren popülistlikten uzak halkçılığı) görebildim. Çağdaşlaşmayı batılılaşma sanan ulus, halk ve köylüden uzak, onu anlamamış bir yapıt gördüm. Görünüşte halk için iyiyi isteyen ama onu anlamamış ondan uzak Mustafa Kemal'in köylüye bakışı ve halkçılığına çok uzak bir kitap.