E-Dergi

Kalitelisin,orjinalsin,iyisin,hoşsun da Osmanlı'nın Mısır'a girişindeki anlatım tarzın hiç hoş olmamış Amin Maalouf.Adı Yavuz olsa da kendi celalli adamdır anladık ama koskoca Sina Çölü'nü Peygamber Efendimizin önderliğinde geçen bir ordunun yağma ve tecavüzle işi olmamıştır.Bir kaç kelime içinde geçmiş olsa da bu söylem tarzı ecdad adına beni üzdü açıkçası.

Bölük pörçük okumak zorunda kalmama rağmen olay örgüsünden uzaklaşmak durumunda kalmadığım nadir kitaplardandı.Bir hafta sayfasını dahi çevirmediğim zamanlar oldu.Tekrar okumaya başladığımda birkaç satır okumak kendimi olayların içinde hissettirmeye yetti.Kaliteli yeni nesil yazarlarımızdan...

Hayvanlar üzerinden sembolize edilen Troçki-Stalin (Napolyon-Snowball) çekişmesinin anlatıldığı harika bir eser.Bana göre hem siyaset düzleminde dikta yönetim profili hem de din düzleminde yahudilik eleştiri konusu yapılmış.İlk başlarda insanların zulmüne karşı bir başkaldırı ile yönetimi ele geçiren hayvanların (1917 Rus Devrimi),bütün hayvanların eşitliği ilkesiyle yola çıkmasına rağmen zamanla domuzların kendilerini diğer hayvanlardan soyutlayarak üst akıl statüsüne geçmesi ve adalet,emeğe saygı kavramlarının önemini yitirdiği sürece ilerlediğini görüyorsunuz.Bir yandan domuzlara,bir yandan da kayıtsız şartsız itaat eden koyunlara kızıyorsunuz.7 emir olarak belirlenen hayvan çiftliği anayasasının,yahudilikteki 10 emir gibi zamanla nasıl eğilip büküldüğünü ve kelime oyunlarıyla nasıl güçlüden yana evrildiğini görüyorsunuz.

7-8 yaşlarında bir çocuğun gözünden Kırgız halkının özgürlük özlemi ne de güzel anlatılmış.Çocuğa isim vermeyen yazar sanki tüm Kırgız çocuklarının özgürlük umutlarını beyaz gemiyle gelecek olan babaya yani bir kahramana yüklemiş.Orozkul'un zulmü altında sesini çıkartmadan boynunu büken Mümin Dede'nin hali, dönemin rejim baskısı altındaki Kırgızların durumunu örnekler nitelikte.Özgürlük ise gelecekte.Çocukların saf ve tertemiz dünyalarında...

Yazarın,küçük yaşlarda geçirdiği ''kemik veremi''hastalığını otobiyogrofik tarzda yansıttığı bir eser.Yaşanmışlık olunca tasavvur gücü de bir hayli etkileyici ve size olayları birebir yaşatıyor sanki.
"Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler. İki hasta kadar birbirine yakın hiç kimse yoktur. Hasta olmayanlar bizi ne kadar az anlayacaklar!"