E-Dergi

Günümüzdeki; adalet adı altındaki tüm adaletsizliklerin o yıllarda yazılmış olması insanı ürkütüyor. "Biz ne ara böyle olduk"deriz ya yapılanları görünce, kitabın yazıldığı tarihi görünce "Hep mi böyleymişiz?" demekten alamadım kendimi. Bunalımlı ama okunmalı...

Zülfü Livaneli'nin en çok sevdiğim kitaplarından biri. İnceden işlediği siyasetini bir adanın masasına ustaca yatırmış. Kurgu, karakterler, doğa... Hepsinin içinde bir kaybolup, bir var oluyorsunuz. Kendinizi bir an martıların saldırısından korunmaya çalışırken yakalıyorsunuz, başka bir an ise şu anınıza dönüp "işte bizi böyle uyutuyorlar" derken buluyorsunuz.Gerçekten sevdiğim bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Ahh güzel Sevgi Soysal. Her kitabında daha fazla aşık olduğum kadın. 12 Mart dönemi daha asil nasıl anlatılır bilemem. Hapishanelerin o iğrençliklerini anlatırken dahi kendi zarafetinden asla ödün vermeyen, edilen küfürleri bile "p ile başlan bütün küfürleri saydı, o ile başlayan tüm küfürleri sıraladı" şeklinde aktaran, gördüğü tüm terbiye fukaralığına rağmen terbiyesinden asla ödün vermeyen ama o anı da özenli kelimeleriyle sonuna kadar yaşatan bir duayen. Herkes yapamaz ama Sevgi yazar...

Kitabı bitirdiğinizde hayatınızda nefret ettiğiniz aile büyüklerinize bir daha dönüp bakabilirsiniz. Bir yalanla geçirilmiş bir ömür, "daha fazlasının hırsıyla" mahvedilmiş hayatlar ve telafisi olmayan pişmanlıklar... Altı üstü 160 sayfacık olan bu kitapta tüm bunları bulacaksınız...

Amin Maalouf kitapları hiç bitmesin istiyorum. Neredeyse her sözü altını çizmeye değer, sözlerini not almadan edemiyorsunuz. Bu kadar güzel cümleleriyse öyle sıradan bir kurgunun içinde okumuyorsunuz, okuduğunuz gerçek tarihin içine ustalıkla yerleştirilmiş bir hikaye. Hem keyifle okuyor, hem de o döneme ait bilgilere ulaşıyorsunuz. Üstelik bahsi geçen tarihin mekanlarından bir bölümünün ülkemizde geçiyor olması da başka bir okuma sebebi. Okunması gereken kitaplar arasına mutlaka eklenmeli...