Toplam yorum: 3.080.923
Bu ayki yorum: 601

E-Dergi

wamba Tarafından Yapılan Yorumlar

28.06.2005

Batı’da uzun yıllardır okuyucunun en çok ilgisini çeken kitaplar arasında “Kutsal Metinlerdeki veya Yerlerdeki Şifreleri Simgeleri Gizli Anlamarı” anlatan yayınlar revaçtaydı. Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci Şifresi, Gök Yakut Kitap, Lotus Çiçeği gibi eserleri Türk okuyucusu yeni tanıyor. Burada bu kitapların edebi kalitesini, kurgusunu, olay örgüsünü, karakter tahlillerini yapmaya gerek yok. Sade şunu söylemekle yetineceğim, ortaya koydukları heyecan ve gerilim, gizemli mekanlar, anlamsız sembollerin gizli manaları, çözülemeyen şifreler okuyucuyu kitabın başından sonuna kadar elinden düşürmemesini sağlıyor. Bu heyecan fırtınası içinde gerilimin doruklarına çıkmış okuyucunun çözüm ve rahatlama bekleyen savunmasız kalmış beynine kabul ettirilmek istenen “kanaat” kolayca yerleştiriliyor. Yazarlar hem konularına hem de dillerine gerçekten hakim. Asla bir fantezi yazarı değiller.Bu tip kitapların ana temasının ortak olması ilginçtir. Şöyle ki, günümüzde dünya üzerinde bir çok din ve inanç sistemi bulunmakta. Her bir inanç sisteminin kendine göre ibadet şekilleri, usulleri, itikat sistemleri var. Neredeyse 1000 yıldan fazladır aynı şekilde inanıp ibadet ediyorlar. İnsanoğlunun kendinden çok güçlü bir varlığa tapma güdüsüyle.1500-2000 sene önceki müminlerle (herhangi bir dine inananları kastediyorum) aynı tanrıya tapıyor, aynı şekilde ibadet ediyorlar. Böylece “kul” olmanın rahatlığıyla gönülleri huzur duyuyor. Tüm bunların ardından malum kitapların verdiği mesaj şu: “Siz her ne kadar şuanda inanmakta olduğunuz dinlere inanırsanız inanın, aslında tanrının göndermiş olduğu bir “gizli gerçek” var. Mensubu olduğunuz dinlerin uluları ve mevcut siyasi otorite (sultanlar, krallar, imparatorlar) toplum üzerindeki kendi saltanatları devam etsin diye bu gerçeği saklamışlar, gizlemişlerdir. Bu “asıl-mutlak doğru”ya inanları ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Halihazırda da çalışmaktadırlar. Bu gerçeğin dışında insan yapımı tamamen başka bir din oluşturarak ilahi kitapları kendi arzularına göre değiştirip yeniden yazmışlardır. Tanrı, aleyhine olan bu durumu değiştirmek için ne zaman elçi göndermişse, yine aynı hakim güçler onun üzerini örtmeyi başarmışlardır. Fakat samimi bir avuç insan bu gizli gerçeği ve daha nice bilgi ve belgeyi koruyarak gelecek nesillere aktarmayı kendilerine görev bilmiştir. Bu amaç doğrultusunda çeşitli isimler altında teşkilatlanmışlardır. Ama hakim siyasi otorite ve onu yönlendiren dini otorite sürekli bu organizasyonların izini sürmüş ve dünyayı onlara dar etmiştir. Sırf kendi saltanatları sürsün diye.Bu nedenden ötürü tüm dinler “insan” yapısıdır. Gerçek tanrı bilgisinden uzaktır. İnsanlar olmayan bir tanrıya, olmayan bir dine yalnızca ve yalnızca dini/siyasi otoritenin menfaatine uygun olan “Doğru ve Yanlışa” inanmaktadır. Tüm dinler en başta tanrı kaynaklıdır. Ama şuanki konumları bundan uzaktır. O halde tüm dinlerin mensuplarının ortak noktaları vardır. Hepsi “kutsal gerçek”, “ mutlak doğru” etrafında birleşmeliler. Ayrıntıları bir kenara koyup, temelde bir araya gelmeliler. Asıl önemli nokta ise: “Şimdiye kadar duyduğunuz tüm gizli tarikatların varlığı gerçektir. Bu tarikatların mensupları toplum içinde seçkin ve tanınan insanlardır. İyi bilinen, zengin, güçlü insanlar olması çok önemlidir. Bu vesileyle asıl kimliklerini ve tarikatın mevcudiyetini korurlar. [Mason olan Şeyhülislamları, Sabetaycı Tarikat Şeyhlerini, Tapınakçı Üstadı Devlet Adamlarını unutmadık. Günümüzde ise kim bilir kimler asıl kimliklerini gizleyerek inanan insanları kandırıyorlar. (F.S)] Bu tarikatlar hangi ülkede teşkilatlanmışsa, o ülkenin hakim dinine girerek dindar bir mümin gibi davranmışlardır. Böylelikle kimse onlardan şüphelenmez.” Bu kitapları okuyan insanlara yutturulması hedeflenen en önemli kanaat ise “Aslında bu tip gizli tarikatların (İlluminati, Tapınak Şövalyeleri, Malta Şövalyeleri, Masonluk, Yahowa Şahitleri v.b.) şimdiye kadar bilinen şekliyle “şer odakları” oldukları gerçek dışıdır. Bu tarikatlardan herhangi bir kötülük gelmez. Bunlar gerçek tanrının sırrını koruyan masum kullar olmuşlardır. Merak etmeyin kutsal sırlar ve emanetler bu gizli tarikatlarda emin ellerde”.
Bu tür kitapları okur ve okuturken üzerinde durduğumuz noktalara önemle dikkat edilmeli. Beyinlerin önüne konulan masum tuzaklara düşülmemelidir. (soruları olanlar:[email protected])