E-Dergi

Bu kadar harika bir kitaba ve bu kadar güzel bir çeviriye fazla yorum gelmemesi üzücü. Didar Zeynep hanım ingiliz kelimeleri anlam bütünlüğünü bozmadan o kadar güzel çevirmiş ki kitabı 3 gün gibi kısa sürede bitirdim

Bir üstteki arkadaşa ithafen yazıyorum her zaman orjinal dilinin çevirisini okumalısınız çünkü kitap rusça yazılmış ve ingilizceye çevirilip ardından Türkçe'ye çevrilmesi anlam kaybı ve cümle daralması oluyor. Bence rusça çevirisini okursanız eserden daha fazla keyif alabileceğinizi düşünüyorum.

Hayatımda okuduğum en akıcı kitap bu olabilir. Karl ve Reike karakterlerini okumak o kadar güzeldi ki gözlerim izin verse tek solukta okuyacaktım kitabı neredeyse. Bana göre tek eksisi kısa sürdü kitap 1000 sayfa olsaydı keşke tadı damağımda kaldı. Ah Karl sendeki hırs ve azimin yarısına sahip olabilseydim keşke. Su gibi akan 696 sayfa...

1917 yılında Romanya cephesinde Macarlar tarafından asılan kardeşim Emil'in anısına diye belirtmiş yazar. Varın kitabın ne kadar hüzün dolu olduğunu siz düşünün...

Bülent beyın önsözünü okumak kitabın genelinden daha keyifliydi bence. Yani yazar bu kadar güzel bir konuyu nasıl bu kadar sıkıcı kurgulayabilmiş şaşırdım doğrusu. Kitap kısa diye bi oturuşta bitiririm diye program yapmayın günlerce elinizde sürüklersiniz kitabı.Sürekli Kurtz karakterinin harikalığından bahsedilmiş ancak 5 sayfada onu bile oldu bittiye getirmiş yazar belki okuduğum en sıkıcı kitap bu olabilir.