E-Dergi

Beklediğimmi bulamadım açıkçası,yarım bırakmak zorunda kaldım."bakın ben bunları da biliyorum" tarzında yazılan kitaplardan.

İnce Memed'den sonra en çok etkilendiğim Yaşar Kemal kitabı.Henüz ikincisini okuyor olmama rağmen,adada yaşıyor gibiyim.Ayrı bir dünya yaratıyor insanın yaşamında,kimi zaman kaçıp sığınmak istediğiniz,kimi zaman dehşete kapıldığınız.Savaşlar,insanlar,farklı kültürlerin içiçe geçen yaşamları...
Karakterler öyle yalın,öyle içten ki,herbirini bizzat tanıyorsunuz sanki.
Betimlemeleri başta biraz yadırgarken,sonra öylesine alışıyorsunuz ki,denizin menevişlemesine,çocuğun ağlamasını kirp diye kesmesine:)artık,bir Yaşar Kemal dili oluşuyor sanki.

Dede torun ilişkisi çerçevesinde iyiyi-kötüyü,boyun eğmeyi,başkaldırıyı,fedakarlığı,yokluğu,hayata dair herşeyi çok yalın bir dille anlatıyor.Bazen güldürüyor çocuğun dürbünüyle,çantasıyla sohbetinde,bazen de hüzünlendiriyor bir maralın kesik başında.Destansı öğeler de içeren kitap her yaşta okuyucuya hitap ediyor.

İdealist bir öğretmenin toplum tarafından nasıl güçsüzleştirildiğini,ideallerinden nasıl vazgeçirildiğini ve genç öğretmenin hayatında yeniden anlam arayışına girişini görüyoruz kitapta.Doğan Cüceloğlu'nun bir söyleşisine dinleyici olarak katılan Arif Bey’in hayatında yeni bir dönem başlıyor.Doğan Cüceloğlu ve Arif Bey'in sohbetleri sırasında başka kitaplardan alıntılar yapılması etkili olmuş,en büyük kazanımlarımdan biri de Carlos Castaneda ve Don Juan öğretileri oldu sanıyorum.Kitapta anlatılanlar okurken çok anlaşılır,evet ben neden yapamayayım ki dedirtiyor insana,fakat kitap bittikten sonra ne kalıyor,ne kadarına uygulayabiliyoruz tartışılır.

Dayandırıldığı Komintern belgeleriyle adeta bir TKP tarihi çalışması olan Güven geçmişi sahipleniş tarzı ve geleceğe olan inancıyla umut veriyor insana.1940’lı yılları II.Dünya Savaşı atmosferinde merkezine TKP hareketini ve o hareket etrafında örgütlenen üniversite gençliğini yerleştirerek işliyor.Parti tarihinde bir kırılmayı işaret eden “desantralizasyon” kararı etrafında gelişen olaylar ilk bakışta yalnızca siyasetle ilgili okuyuculara hitap ediyor gibi algılansa da farklı sınıf ve kesimlerden gelen çok sayıda farklı insan tipini, işçisiyle, öğrencisiyle, polisi, memuru, tüccarıyla, kadını ve erkeğiyle tutkuları, aşkları, cinsellikleri, inançları ve zaaflarıyla aktarıyor.