E-Dergi

Davranış bozukluğu olan ihmal edildiği düşünülen 5 yaşında bir çocuğun oyun terapisiyle yaklaşık 6 ayda geçirdiği değişim anlatılıyor. Yazar aynı zamanda Oyun Terapisi kitabının da yazarı ve bizzat kendi terapi deneyimini aktarmış kitapta. Ben üstün yetenekli bir çocuğun yanlış yaklaşımlar sonucu bambaşka bir uca savrulmasını hem içim acıyarak hem de heyecanla okudum. O oyun odasında yaptıkları oyunlarına yansıttığı iç dünyası o kadar güzel geçiyor ki yüreğinize, kitap bittiğinde kalbiniz yumuşacık oluyor. Kitabın güzel bir hikaye okumanın yanı sıra çocuklarımızla oynarken neleri yanlış yaptığımızı göstermesi gibi de bir tarafı var. Doğru olmadığını bilmeme rağmen 4 yaşındaki kızımı yönlendirdiğimi hatta bazen manipüle ettiğimi fark ettim oyun esnasında. Serbest oyunun iyileştirici gücünü ve çocuklara bu oyunlar sırasında nasıl rehberlik etmemiz gerektiğini de öğreten harika bir kitap.

Aylardır merakla beklediğimiz kitap sonunda çıktı. Tuğba Hanım ın online öğretmenlik atölyesine katılıp sayfalarca not almıştım. O notların kat kat fazlasının kitap halinde basıldığını görmek çok heyecan verici. Okuru bol, tüm öğretmenlerin istifade edeceği, ömürlük bir kitap olsun ❤️

8.sınıfların dersine giren, her gün anne babalarından daha çok bu yaş grubuyla iletişim halinde olan bir öğretmen olarak kitabı 3 günde bitirdim. Serinin ilk kitabından alışık olduğum çizimler ve açıklamalar bu kitabın okunmasını da baya kolaylaştırmış. Ergen beyniyle ilgili bilimsel verilerle de gençlerin bazı davranışlarını anlayıp, empati kurmamıza yardımcı olmuş. Biz yetişkinlerin kendi ergenlik dönemimizi unutup gençlerin bu dönemini sürekli eleştirdiğimiz bir bakış açısına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ama böyle kitaplar okuyarak onlarla bu bir kaç yıllık dönemi, ilişkimizi bozmadan ve duygusal destek vererek daha kolay atlatabileceğimizi umuyorum. Tüm ergenlik dönemindeki gençlerin bu sürecin sonunda, kendi yollarını bulmuş, kendi hayatlarını yaşamak için sağlıklı yetişkinlere evrilmiş olmasını diliyorum

Başı Sınuklar İçin Kılavuz
“Sitemin taşıyla başı sınuk bedeni şikeste Fuzûlî’yim
Bu alamet ile bulur beni soran olsa nâm u nişanımı” demiş şair.
Başı sınuk, kalbi kırık, başı dertli, yaralı ruh olarak açıklanıyor ön sözde. Ve “birlikte iyileşme arzusuyla kaleme alınmış denemelerden oluşuyor”diye devam ediyor Kemal Hoca. Kemal Sayarın okuduğum 8.kitabı her biri ayrı kıymetli. Ama bu kitap kalp sızım sızım sızladığı zamanlara yetiştiği için çok ayrı benim için. Her bir sayfası öyle güzel derinliklere dokunuyor ki, tekrar tekrar okuyabilmek için not alıp altını çiziyorum satırların, bir yerde takatim kalmıyor bırakıyorum. Sonra keşke bu kitaptan yüzlerce alıp, gözlerinde hüzün gördüğüm herkesin eline usulca bırakıversem diye hayal ediyorum. “Yalnız değilsin, bu acıda seni Allah’a götüren bir yol var. Onu bul ve yürü.” demek istiyorum. Benim kalbime getirdiği esenliği herkesin kalbine getirsin, herkese bir kalbi olduğunu hatırlatsın istiyorum.

Çok detaylı otomobil özelliklerini içinde barındıran, otomobillerin orijinallerinin çizilmesiyle zengin bir görsele sahip olan güzel bir kitap. Otomobillere ilgi duyan çocuklara mutlaka alınmalı. Hibrit otomobilden spor otomobillere kadar çok çeşitli görsel ve bilgi barındırıyor. 4 yaşındaki kızım çok sevdi. Hediye etmek için almıştık ama bizim evden çıkamadı.