Toplam yorum: 3.082.620
Bu ayki yorum: 2.300

E-Dergi

inkıraz-ı baharan Tarafından Yapılan Yorumlar

11.08.2022

Kendi dilini, üslubunu bulmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan...
14.09.2021

Doç. Dr. Fatih Kurt, hem kişisel hem de DİB Dini Yayınlar Genel Müdürü olarak nitelik ve nicelik yönüyle bereketli çalışmalara imza atıyor. Kamuda olmasına rağmen bu çalışmaları takdire şayan.
2021 Ramazan ayında üçleme diyebileceğimiz "Kur'an'da İnfak", "Kur'an'da Dua" ve "Kur'an'da Sorumluluk Bilinci" adlı eserleriyle okurla buluşan Kurt'un "Kur'an'da Sorumluluk Bilinci" adlı çalışması; Diyanet TV'de aynı adla yayınlanan programın kitaplaşmasıyla oluşmuş.
30 bölümden müteşekkil, insanlığımızı ve kulluğumuzu hatırlatan, açıklayan "Kur'an'da Sorumluluk Bilinci'nin editörlüğünü Ali Aygün üstlenmiş.
Bu eserle bizlere Kur'ani sorumluluklarımızı hatırlatan Doç. Dr. Fatih Kurt'a, temiz ve güzel bir baskıyla eseri yayıma hazırlayan TDV Yayınlarına ve çalışmayı büyük bir titizlikle okuyarak esere katkı sunan Ali Aygün'e sonsuz teşekkürlerimle...
14.09.2021

Dört bölümden oluşan “Dile Kolay”ın ilk bölümü “Edebiyatla Dopdolu” ismini taşıyor. Bu bölümde Cemal Şakar ile pür edebiyat söyleşileri yer alıyor. “35 Yıl” başlıklı ikinci bölümde, ilk bölümde bulunan poetik desteğin fikri ve siyasi arka planını okuyoruz. “17 Kitap” başlığını taşıyan üçüncü bölüm ise Şakar’ın bugüne kadar yayımlanan 17 kitabı dolayısıyla gerçekleşmiş söyleşilerden oluşuyor. “Ve” adındaki son bölüm ise Cemal Şakar’ın pek çok derginin soruşturmalarına verdiği cevaplardan müteşekkil. “Dile Kolay”, sadece Cemal Şakar ve yazarlığını tanımak isteyenlere değil, aynı zamanda öykü sanatını anlamak isteyenlere hitap ediyor.
Cemal Şakar’a, “Dile Kolay”ı yayıma hazırlayan Dilek Kartal’a ve İz Yayıncılığa sonsuz teşekkürlerimle...
14.09.2021

Bugün herkesin gündemini işgal eden İslam-Batı ilişkileri, insanlığın ortak hafızasını nasıl kullanmamız ve paylaşmamız gerektiği konusunda önemli ipuçları sağlayan bir uygulama alanıdır.
Batı dışı toplumların tarihin dışına itilmişlik duygusuyla yaşadığı, gerildiği ve bunun bir sonucu olarak ölçüsüz, radikal ve marjinal fikirlerde çıkış yolu aradığı bir dünyada insanlık nasıl bir paylaşım modeli üzerinde anlaşacak? İslam ve Batı toplumları arasındaki etkileşim alanları, rekabet hissi, çatışma alanları ve uzlaşma zeminleri hangi dinamiklerden besleniyor? Bu süreçte din, tarih, siyaset, etnik kimlikler ne kadar rol oynuyor? Bu tarihi sadece bir savaşlar ve çatışmalar tarihi olarak okumak ne kadar doğru? Bu iki kültür ve medeniyet havzası birbirlerini bundan sonra nasıl görecek ya da görmeli?
Elimizdeki kitap, bu sorulara yaklaşık 1400 yıllık bir tarihin sunduğu imkanlar çerçevesinde cevaplar bulmaya çalışıyor... İslam ve Batı medeniyetinin karşılaştırıldığı, okunası bir eser.