Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

KY-60719 Tarafından Yapılan Yorumlar

10.04.2004

alamut ne görkemli bir kaledir ki kimse orayı fethedememiştir.Tarihin tozlu yapraklarında yer alan bu görkemli kaleyi hasan sabbah bulmuş onun bir tarafını kimsenin görmediği yerini cennetten bir bahçe yapmış ve fedailerini buna inandırarak yani onun için dava için ölene cenneti müjdeleyerek (hatta daha da ileri giderek bir arkadaşının verdiği ziyafette haşhaşı keşfedip fedailerini uyutmuş ve kendi cennetine böyle götürmüş) fedailerini gerçekten müthiş bir şekilde eğitmiş ve onları herbirini selçuklunun büyük şahsiyetleri üzerine salmıştır.bunlarda da başarılı olmuş fakat Tahirin oğlu avni işini bitirdikten sonra gerçeği görmüş ve sabbah'a isyan etmiştir. Sabbah bunu beklemiyordur çünkü onun Muzaffer fedaileri işlerini bitirip cenneti boylayacaklardır. Sonuçta Nizamül Mülk İbn Tahir'i öldürmeyip Sabbah'ın üstüne salmışır. kitapta Sabbah'ı çok iyi bir şekilde anlatmış yazar. Okuduğum diğer kitaplarla kıyasladığımda sabbah'ı daha iyi bir şekilde kavrayabiliyorsunuz bu kitapta. ne kadar acımsız olduğunu, ne kadar zeki ve kurnaz olduğunu ve ne kadar intikam ateşiyle yandığını görebiliyorsunuz Sabbah'ı anlatan diğer kitaplar gibi soluksuz okunacak müthiş bir eser.terör hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken bir yapıt. tavsiye ediyorum......!
06.04.2004

çok sevdiğiniz bir arkadaşınız var ve siz uçurumun bu tarafında "o" ise karşıda. birbirinize bakıyorsunuz.O yanınıza gelmek için arada bir köprü arıyor ve sizde onunla aynı anda bir köprü görüyorsunuz işte o an O'na "hadi köprüyü geç de gel yanıma " diyorsunuz karşınızdaki bu yakarışı duyunca geri adım atıyor ve size gelmiyor köprüyü geçmiyor yani. Çünkü Nietzsche'nin deyimiyle bir insan birşeyi yapmak isterken siz o'na o işi yapmasını söylerseniz o yapmaz çünkü kendi isteği olmaktan çıkmıştır artık o iş. Yani Karşı yardaki "O" siz söyledikten sonra sadece o oluyor.ben "Nietzsche Ağladığında"da bunu keşfettim en çok.Ve Nietzsche haklı bu konuda. okuyun ve deneyin.!
30.03.2004

isimle ateş arasında.gerçekten çok güzel yazmış nazan bekiroğlu.ancak bu kitap bir romandan çok denemeler bütününe benziyor.yani nazan bekiroğlu mansur'u ya da yazıcının deyimiyle nezuka'yı her bir bölümle özdeşleştirmiştir ve her bir padişahı ve onların dönemlerini kendi ağzından çok iyi bir uyarlamayla anlatmıştır.bu yüzden birbirleriyle farklı dönemleri yaşayan padişahları ve o farklı dönemleri tek bir ağızdan gibi görünse de her dönemde farklı bir mansurla ya da nezukayla bizlere aktarmıştır. yeniçerilerin sadakatlarini, fakat üzerlerine kurulan oyunlara canhıraş karşı koyduklarını herkesin yeniçeri olamayacağını ve yeniçeri olamayacak kişilerin yeniçeri olmasıyla kaldırılan kazanın (belki de son kez olduğunun farkında olmadan)yeniçerilere pahalıya patladığını mansurun bu durumdaki halet-i ruhiyesini her insanın anlayacağı dilden akıcı bir şekilde bizlere aktardığı için bu kutlu yazıcıya sonsuz şükranlar......
30.03.2004

bana göre çok da şaşaalı bir kitap değil. ilk kez tavsiye üzerine kitap aldım.(tuna kiremitçi'nin kitaplarını).ve beklediğim o büyü yoktu bu kitabında herseyden biraz anlatayım derken hiçbirşey anlatamamış.arda eşiyle telefonda ayrılmayı konuştu ama ayrılamadan kitap bitti. arda'nın kardeşi fırat sadece bir 17 yaş anısında saklı kalmış( unutmayalım bu başrolün kardeşi) ondan sonra fırat'tan hiçbirhaber yok sadece birkaç kalan eşyasını telefonla istemiş.dediğim gibi beklediğim yada bana o çok methedilen kitap bu olamaz.( bunlar benim kişisel görüşlerim kabul eden etmeyen herkese teşekkürler sonuçta herkesin bakış açısı farklıdır.)
05.03.2004

yorum yazan arkadaşların kitap üzerindeki genel kanısı sonunun içeriğe yakışmağı olmuş takip ettiğim kadarıyla ancak bizi bu kadar iyi analiz etmiş bir yabancı yazar her şeyi çok iyi kurgulamış bence.ve finalde de azer'i çok sevdiği o antik çağa ait heykellerin huzurunda ebediyete uğurlamış.bence müthiş bir final