E-Dergi

Behzat Ç. polisiye romanın birinci kitabı olan bu eser televizyonda yayınlanan dizi izlenip de okunursa insana müthiş bir keyif veriyor. Size şunu söyleyebilirim ki kitap elime geçtikten 24 saat içinde ben son sayfaya gelmiştim ve kendime "eee bu kadar mı?" sorusunu soruyordum. Öyle yabancı polisiye kitaplar gibi değil bu kitap. Behzat ve ekibindekiler sokakta hergün karşılaştığımız, arkadaşımız veya ailemizin bir bireyi gibi. Kısacası anlatmak istediğim kitapta her sosyal sınıftan gelen okuyucu kendisinden birşeyler bulabilir. Amerikan polisiye romanlarındaki gibi buradaki komiser - yani Behzat Ç. - Marlboro ya da Pall Mall değil Samsun 216 içiyor, kızdığında ağız dolusu küfrediyor, Tekel Birasının eski tadını alamadığı için Özelleştirme İdaresi'ne kafası bozuluyor. Dediğim gibi Behzat bizden biri ve kendi çapında bir yaşam felsefesine sahip mutlaka tanınması gereken bir karakter.

Günümüz şartlarında ülkemizin ne gibi bir tehlike altında olduğunu anlamak için mutlaka okunması gereken bir eser.

Üçlemenin son kitabı olan bu eser, diğer kitapları aratmayacak akıcı üslubuyla serinin diğer kitaplarını da takip eden okuyucuya dönemin şartlarını ve gelişen olayları kavrayabilme şansını sunmaktadır. Ayrıca içerdiği geniş kaynakçayla da akademik düzeyde bilgiler de kazandırmakta. Benim önerim kitabın önce hiç kaynakçaya başvurulmadan, daha sonra da ikinci kez kaynakçayla beraber okunması.

Eser Mustafa Kemal ATATÜRK zamanında, daha doğrusu onun cumhurbaşkanlığı döneminde Harp Okulları ve Öğretmen Okullarında zorunlu olarak okutulması için çevirisi yaptırılmış bir kitaptır. Canlılığnı bugün daha kaybetmeyen müthiş bir başucu kitabı. Okuyan bireyin, neden çağdaş medeniyetler seviyesine çıkılması gerektiğine bakış açısını değiştiren bir kaynak.

mustafa kemal atatürk'ün bugün bizim kemalizm dediğimiz felsefesini oluştururken nelerden ve nerelerden yararlandığını anlatan akıcı bir anlatımla kaleme alınmış güzel bir eser.