E-Dergi

resmi dendiği için bunu bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin bilme hakkı vardır diye düşünüyorumki yazılı belgeler varsa halen tarih kitaplarında bu kitapta olan konular neden yer etmiyor diye her okuyanın aklına gelmiştir diye sanırım.Tarih sorgulayan bütün kitaplara tebrikler diyebiliriz ki büyük bir çabadır dünü hatırlamak ki ben ne yediğimi hatırlamıyorum bize iletilen her bilgi de doğru olacak değildir tabii ki; öyleyse kıyaslamak inanmak resmiyet denilen mevzu hep bize kalır bazı saplantıları aşarak.Kitabın bütünlüğüne bakıldığında yapılan çalışma oldukça ağır ve süre alan bir çalışma,tarihi sarsıcı noktalar bulurum algısıyla okumaktan çok yeni tarihsel konuları keşfetmeyi ummak daha doğru olur. Yeni birşeyler duymak isteyenlere ve tarihi bir çırpıda hatırlamak isteyenler özel bir gezinti olacaktır.

sarsıcı,tekrar tekrar dikkatle okunulması anlaşılmasını kolaylaştıracaktır;bahsedilenler hep Avrupa coğrafyası peki ya bizler onlar kadar vahşi miyiz değiliz değil mi?peki onlar kadar insanın dış görünüşüne önem veriyor muyuz vermiyoruz değil mi?siyaset söz konusu olunca onlar gibi mala mülke kanmıyoruz hele hukuk söz konusuyken hep masumdan yanayız kitlece değil mi?eğitim onlar gibi koyun sürüsü ki ah zavallı koyunlar hep kitlelere yakıştırıldılar -yetiştirmek amaçlı hiç olmadı olmayacak da değil mi?her tür toplumu siyaset para din ırk fikir vs.konularına takılarak ayıran onlar gibi olmadık olmayacaz değil mi?liderlerin peşine takılıp lider sanmasını kolaylaştıran bütün o tarihsel efsanelere sahip olmadık hep doğrunun insan hakkının peşinde olduk olacağız değil mi?daha neler neler alın okuyun ne farkımız var çağdaş denilen insandan ki çağdaş kavramı gerçekte ne tekrar düşünelim.dünyanın daha doğrusu insan ne olmalı kavramının tekrar süzgeçten geçirilme zamanı çoktan geldi geçiyor bile ,sarsılalım bir uyanalım kitle gerçekten neymiş bir görelim,bir de kendimize soralım ben olsaydım ne yapardım?

İlk başta başvuru kitabı olarak aldığım bu kitap meğer benim ne kadar yanlışlar yaptığımı tek tek anlatmaya başlayınca bu kitabı elimden düşüremedim.Çocuklarımız en değerli hazinemizken en sevdiğimiz varlığımız derken en tehlikeli yabancılardan bile tehlikeli davranışları farkında olmadan sergilediğimizi bu kitap sayesinde farkettim.Yol yakınken hazinelerimizin sadece tozunu almayı değil de bunları elimizde tutup üzerine daha da değerli hale gelecek şeyler eklemeyi ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmeyi bu kitapla öğrenip uygulayabilsek ne muhteşem olacak.

Bir solukta okunacak ve hayat içinde keşke gerçek olsa diye imrenilecek bir sonla biten bu kitap gerçekten aşk kapıda gözüküyor mü diye herkesi meraklandıracaktır.

çocuk genç yaşlı kadın erkek herkes hayatında mutlaka birilerine birşeyin doğru olan yönünü anlatmak için bir şey öğretmeye çalışmıştır...hepimiz öğretmenin öğrenmeden daha zor olduğunu bilmekteyiz..öyleyse öğretmenin aslında nekadar kolay olduğunu anlayacağınız ve bütün yöntemlerini sadece dinde değil her konuda kullanabileceğimiz bu kitabı sakın es geçmeyin...muhteşem öğretmenliği şimdi tanıdım...