E-Dergi

Semerkant' ı okuduktan sonra bu kitabı okumaya merak salmıştım. Açıkçası hiç beklediğim gibi çıkmadı. Dili çok sıkıcı neredeyse 4 ay elimde kaldı üzerine bir sürü kitap okudum, en sonunda sırf bitsin diye bitireyim dedim onu bile tam başaramadım aradaki hikaye kısımlarını ancak okuyabildim. Bence mesneviden hikayeler tarzında bundan da hikayeler seçilebilrse okura daha fazla hitap eder. Bir de çok önemli bir nokta; kitabın son kısımlarında devlet adamının hayatındaki kadına yaklaşımını konu alan bir fasıl vardı. Burada gerek padişah eşi gerek genel olarak kadına karşı hiç tasvip etmediğim br tutum sözkonusuydu. zamanın şartlarına göre değerlendirmek gerek belki ama yine de okurken hiç hoşlanmadım.

Yazarın dili, anlatımı ve tarzı Khaled Hosseini' ye çok benziyor, her iki yazarın da baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerinden Amerika'ya göçüp yüksek tahsil gördükten, belli bir kariyer ve başarıya sahip olduktan sonra ülkelerini anlatmaları ayrıca dikkate değer. Genel olarak yazarın anlatımını kuvvetli ve çoğunlukla da eğlenceli buldum (özellikle Ahmet karakterini) Zari ile Paşanın hikayesi de çok dokunaklı, gerçekten bamteline basan hikayelerden ama nedense Uçurtma Avcısı yada Bin MUhteşem Güneş kadar samimi bir gerçeklik hissi vermedi bana. Yine de tavsiye edebileceğim bir eser

Reşat Nuri Güntekin' in Çalıkuşu kadar olmasa da başarılı eserlerinden biri. Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değildir anafikri üzerine kurulu, akıcı bir hikayesi var. Temel eserlerden biri bence herkes okumalı

çok etkileyici ve sürükleyici bir gerilim,.Satır aralarında Nazi zihniyetinden izler , kriminoloji, oftalmoloji, genetik gibi bilimlerden dağcılık sporuna kadar geniş bir aralıkta ince ayrıntılar taşıyan sıkı bir hikayesi ve her bölümü bir sonrakine artan bir merakla taşımayı başaran sade bir dili var. Daha önce yazarın 'koloni'sini okumuştum. Bu okuduğum 2. kitabı, kesinlikle çok daha iyi , tavsiye ederim.

Tanpınar'ın dili ağır, cümleleri uzun olmakla beraber, kelimelerle resim yapar gibi anlatmış. Yalnız çok fazla yabancı ve Osmanlıca kelimeler var. Yeni baskılarda bunların anlamları dipnot olarak verilse daha iyi olur. Özellikle İstanbul kısmına bayıldım. Tarih dersi gibiydi . Erzurum'u da çok güzel anlatmıştı. Tavsiye ederim.