E-Dergi

John Gribbin'in ilk kitabı Schrödinger'in Kedisinin Peşinde'nin devamı olan bu kitapta yine "gerçekliği" anlatıyor. Yine tarihsel bir bakış açısı ve öyküsel anlatımıyla okuyucuyu çok sıkmıyor ve konuların matematik/formül boyutuna çok girmiyor. John Gribbin bu ikinci kitabına Schrödinger'in ünlü paradoksuna ek ikinci bir paradoks ile başlıyor-kendisinin oluşturduğu-. Schrödinger'in iki yavru kedisi olduğunu hayal etmemizi istiyor ve bu kedilerin bir uzay aracının, bir tünel ile bağlı iki modülüne yerleştirildiğini düşünün diyor. Tünelin tam ortasında bir adet elektron var, sağında ve solunda ise modüllere giden birer kapı. Her modülde elektron dedektörü var ve eğer elektronun varlığı hissedilirse kediyi öldürecek bir sistem var. Şimdi John Gribbin soruyor: eğer kapılar bir an için açılıp elekron serbest bırakılır ve kapsüller ikiye ayrılarak uzayda tam zıt yönlere doğru fırlatılırsa kedilerin akıbeti ne olur?
Yazar yine zihinlerimizi zorlayacak sorular ile ışığın ve atomaltı parçacıkların ilginç dünyasına bizleri davet ediyor.

Kuantum, kuantum fiziği veya mekaniği denilince aklınıza ne gelir bilmem ama benim ilk aklıma gelen Schrödinder’in Kedisidir. Şu, hem var hem de yok olan, ya da hem ölü hem de canlı olan kedi. Konulara ne kadar doğru(düz) bakarsanız o kadar keskin çizgileriniz olur ve o kadar bir konuya/soruna saplanıp kalır, işin içinden çıkamaz hale gelirsiniz.
John Gribbin anlaşılması biraz güç kuantum ya da genel olarak bilim konuları ele alıp anlatımıyla herkese ulaşmayı hedeflemiş bir yazar. Bu kitap bir ders kitabı mahiyetinde değil. Aksine matematiksel fonksiyonlardan ve formüllerden olabildiğince uzak. Size kuantum fiziğini hem tarihsel geçmişinden başlayarak hem de felsefi boyutundan ele alarak anlatmaya çalışmış. Emsallerinden de çok başarılı bir şekilde yaptığını söyleyebilirim.

Bu yorum satırlarını yazarken içimden sadece "Bu kitabı okuyun" yazmak geliyor. O kısacık kitaba Feride Çiçekoğlu İstanbulu Sinemayı ve Kadını sığdırmış. bu kadar güzel ve yalın bir Türkçe olamaz. O muhteşem tespitleri okurken yazara hak verecek ben neden bunlara dikkat etmedim diyeceksiniz. Kitap size çok şey katacak, yazar kitabında alıntı yaptığı ya da doğrudan anlattığı kitaplar ve filmler var. Bir an önce onları da okumak isteyeceksiniz. Son olarak 1927 yılı yapımı Metropolis filmini izleyip kitabı okursanız daha güzel olacak.

içerisinde bilim kurgu öyküleriyle harmanlanmış 33 adet bulmaca olan, eğlendirici merak uyandırıcı ve öğretici bir kitap. Kitaba sadece içinde bazı bulmacalar ve çözümleri var diye bakmayın, öykülerde geçen kahramanlar, kitap isimleri ve oyunlar yanıt sayfalarında açıklanmış. Böylece okumak isteyeceğiniz yeni kitaplar araştırmak isteyeceğiniz yeni konular karşınıza çıkacak. Ve unutmadan roman okur gibi bu kitap okunmaz. Günde ilginize göre bazı bulmacaları çözün zaten zamanınızı alacaktır. Hatta tavsiyem arkadaşlar/ınızla çözmeye çalışın daha eğlenceli olacak

Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen ismi Virginia Woolf'da bir dünya klasiği olan bu kitap benim de daha önce hiç okumadığım bir teknik olan "bilinç akışı tekniği" ile yazılmış. Aslında baş karakter olan Mrs. Dalloway ve çevresindekilerinin sadece bir gününü anlaıyor roman. Sadece aralarda geçmiş ve geleceğe dair yazarın iç sesi de var. Sakin kafayla okunacak bir harika bir kitap ama kafa dağtmak için ideal değil.