E-Dergi

Gençlikle yaşlılığın, eskiyle yeninin, gelenekle modernitenin, bilek gücüyle makine gücünün mücadelesini hissediyorsunuz kitap boyu. At türleri, yürüyüş şekilleri,Kırgız kültürü, atlı oyunları vs. konularda bilgi sahibi oluyorsunuz. Şöhret olma ve yaşlılık psikolojisini okuyorsunuz bi müddet. Atın bu kültürdeki yeri ve önemini anlıyorsunuz. Bir atın ölümüne an be an şahit oluyorsunuz. Ölümü sırasında gözünün önünden film şeridi gibi akıp giden hayatını izliyorsunuz. Hayatları kesişmiş ve ömürlerinin sonuna kadar birsürü anı biriktirmiş olan bir at ve adamın hikayesi.

Büyüklerin çizdiği sınırları tanımayan, toplumun dayattığı kalıpları yıkan küçük kara balığın macera dolu kısa hayatı. Küçük su birikintisinden denize açılırken diğer balıklara yeni ufuklar açan küçük kara balığın merakı uğruna verdiği ölüm kalım mücadelesini anlatıyor. Ufkunu açan salyangoz, yolda karşılaştığı kendini beğenmiş kurbağalar, yardımsever kertenkele ve yengeçle insan toplumunu yansıtıyor. Bir damla suda sıkılarak yaşamaktansa, bir denizde boğularak ölmek yeğdir. Kalın kalın kitaplardan sıkılıp, "Herşey bitti, çocuk kitaplarına mı sıra geldi?" der gibi bakan alaylı gözlere rağmen incecik bir kitaba kaçamak yapmak isteyenler için birebir.Tavsiye olunur.

Başkaldıran bir karakter. Sosyal adaleti işleyen kalın kitaplara kafa tutacak incelikte bir eser. Feodaliteye başkaldıran iki çocuk, adalet tohumu misali el üstünde tutulan bir meyve çekirdeği. Feodalitenin burnu dibinde boy veren bir fidan. Zengin sofrasında israf olmaktansa, fukara sofrasında ziyafet olmayı yeğleyen bir meyve...Bu incecik kitapta sosyal adalet, toprak reformu ve emek konularına ciddi atıflar bulunmakta,yılanlar bile bir görüşü temsil etmekte. Okunulası...

Mahrumiyetin en boğucu anında ele geçen bir kitap ve bununla birlikte hapishaneye açılan 64 karelik bir pencere,bir ufuk,bir hayal...Ateşli bir tutkunun ilk kıvılcımı,karanlığı yaran bir ışık, kitap...Bir adamın satranç tahtasının iki tarafına kendini oturtmasıyla giriştiği mücadele,kendisiyle verdiği tutkulu savaş...Bu savaşta zorladığı sınırlar ve yitirdiği egosu...
Psikolojik bir çok kavramı içinde barındıran;yoksunluk hissini,tutkuyu irdeleyen bir kitap.İnsan zihninin sınırları,zihin bölünmesi ve benlikle ilgili derin tahlillerin olduğu bir kitap.

Samiha Ayverdi'den okuduğum ilk kitap,yani bir başlangıcın,bir alevin,bir ateşin ilk kıvılcımı;koskoca bir ağacın ilk filizi,Ateş Ağacı...Yıllardır kitap okuyan biri olarak bu yazarla geç tanışmış olma pişmanlığının verdiği hararet...