E-Dergi

Neden bu zamana kadar hiç okumadım, diye hayıflandığım kitaplardan biri oldu Ağır Roman. Ardından filmini tekrar izledim. Kitap bambaşka!

Kör bir bıçakla eliniz kolunuz parçalanmaya çalışılmış gibi... Sanki küçücük bir delikte sıkışıp, oksijensiz kalmış gibi... Rüyada uçarken son hızla betona çakılmış gibi... Öyle biçare, öyle üzgün hissettim kendimi kitap bittiğinde. Keşke bu hikayenin sonu böyle olmasaydı da, bir insanın bir insana duyabileceği aşkın sınırları zorlansaydı.

Gayet zekice kurgulanmış tipik bir Alper Canıgüz romanı. Çok sevdim.

Bazı kitaplar vardır, omuzlarınızdan tutup iyice bir sarsar sizi. Bu da öyle bir kitap.

"Feminist" deyince sanki hikayede ezilen sadece kadınlarmış ve kitabın kadınlara yönelik yazıldığı algısı oluştuysa şayet zihninizde, birazcık yanılıyorsunuz. Zayıf olan herkesin ezildiği, uyumsuzların yok edildiği, genel havası karanlık ve karamsar bir senaryo. Ancak insan ister istemez endişe ediyor çünkü gerçekleşme olasılığı çok da zayıf olmayan bir senaryo.