E-Dergi

Ahmet Ümit'in tüm kitaplarını okudum. Her eserinde ayrı bir tat ayrı bir bilgi bombardımanı buluyorsunuz ve bir nefeste bitiriyorsunuz... Ancak bu kitabından aynı lezzeti alamadım, belki de konunun çok geç açılması bayağı bir sıkıcı geldi bana. 300.sayfada bırakmayı bile düşündüm ama inat ettim bırakmadım, sonrası su gibiydi....

Hocalı'da 27 sene önce neler oldu? Neden oldu? Katliamı yaşayanlar ve yaşatanların akıbetleri ne oldu? bunları öğrenmek için almıştım. Gerçek kişilerin hayatlarından öykülenerek yazılmış olduğunu duydum, ilgimi çekti. Ancak kitap akıcı olmakla birlikte beni çok tatmin etmedi. Sadece bir aile üzerinden anlatılmış, o gece ile ilgili çok fazla bilgi yok, daha çok ailenin o geceden sonra hayatları nasıl değişti, ne gibi zorluklara göğüs germek zorunda kalmışlar onlar anlatılmış....

Kim, kimin bahçesinin toprağında, kimin tohumuyla yeşermiş.... Vallahi içim sıkıldı okurken, hak, hukuk, adalet... nasıl da boşaltmışsınız içini bu kavramların... Mutlaka okunmalı!!!

Kitabın söyleşi tarzında olması hem takibini hem de okunmasını kolaylaştırıyor... Bu kitabı okuduktan sonra İlber Ortaylı'ya bir kere daha hayran oldum.. Bu kadar donanım tesadüf olmuyor dedim. Öğrenmenin elbette yaşı yok ama gençler okumalı, zamanlarını nasıl daha doğru kullanmalılar öğrenmeli... Ben kendi adıma çok yerde "keşke" dedim...

Ortaokul öğrencisi oğlum için almıştım, ondan önce bir günde kendim bitirdim... Oğlumda, bende çok etkilendik...