E-Dergi

Suç eylem midir, yoksa eylemsizlik midir? Tanrı bizi ilk önce eylemsizliklerimizle yargılayacağini haber veriyor. öte yandan İvan da cinayete kurban giden babasinin ölüme mani olmak için hiçbirşey yapmadiği ve hatta bunu içten içe istediği için de suçlunun kendisi olduğunu mahkemeye kanıtlamaya çalişiyor. Tabi kanıtlayamıyor, bütün deliller abisini işaret ediyor oysa cinayeti Smerdyakow işlemiştir ve sonra intihar etmiştir. bu kitabı okuduktan sonra yaptiklarİmizdan çok yapmadiklarmiz yüzünden kötü olduğumuzu göreceksiniz. Ancak adelet suçun eyleme yönelik tarafini yalniz kontrol edebilmekle yine yetersiz bulunmuştur Dostoyevski. Ameika'da yaşanan gerçek bir olayı ele alalım isterseniz; geceyarisi bir cadde de saldirkan bir adam bir kadına satirla saldiriyor. kadin çiğliklar atarak kaçmaya çalişiyor, sese uyanan mahalle sakinleri(38 hane) olayi dakika dakika canlı seyrediyor. ve bir saatlik bir boğuşmadan sonra kadın doğraniyor. Polisi arayan bile olmamiştir...

Suç ve ceza, adalet sistemini sorgulayan bir kitap ve dostoyevski tabi ki dehasini karamazowlar ve burda en üst seviyeye çikarmiştir. Bir insani adalet sistemi ne kadar cezalandirabilir yada cezasi ne kadar caydiricidir? Adalet sistemi yetersizdir. Raskolnikow suçluluk hissetmeyeceğini planlayarak işlediği cinayetten kendi kendisini yargılamiş ve cezalandirmiştir. Ancak burda yakınlık ve masumluk oldukça önemlidir. zira lizaveta Raskolnikow'un felsefesine göre masumdur ve ölümü haketmemiştir, diğer taraftan ise cinayeti bizzat işlemek... acaba Hitler bütün yahudileri bizzat kendisi öldürseydi, yahudilerin ölmesi gerektiğine olan inanci hala sarsilmaz kalırmıydı? Düşündüren bu yüzden unutulmayan bir kitap...

duygusal olarak itilirsiniz, ekonomik olarak sömürülürsünüz. babaniz kendi beceriksizliğin faturasini çoktan size çikarmiştir... bir kakalak gibi ezilirsiniz, değiştirebileceğiniz hiç bir şey yoktur. Ve bir sabah bir hamamböceği olursunuz, bu sizin sığınağınızdır. insanken böcek gibi ezenler örümceği nasil ezeceklerini ruhuna nasil tecavüz edeceklerini bilemezler çünkü. ve ölürsünüz bu kez de bir kakalak gibi...

93-son kez ruhbilim. Üç kelime beni hiç bu kadar sarsmamişti. Psikolojik kuramlara bakarak kafkayi anlamaya çaliştim yillarca... Meğerse Kafka'ya bakıp psikoloji kuramlarini anlayabilirmişim. Hatta yeni dönem kuramcilar kafkanin eserlerini temel aliyor da öyle deneyimlerini kuramsallaştiriyorlar. Heinz Kohut, self psikolojisi kuramcisi..

ikinci nişaninin mahkeme karariyla bozulmasinin üzerine yaşadiği utanç duygusunu aynı günün akşaminda başlayip sabah dünya edebiyatinin en müthiş eserini yaratan kafka... utanmıştır kafka feliceyle nişaninin herkesin önünde feshedilmesinden özel hayatinin ayaklar altina alinişindan öylesi utanmıştir ki; un ufak olmuştur, parçalanmiştir. adi bile harflerine parçalanmiş ve kafka dan geriye kala kala yalnizca 'k.' kalmiştir... oysa gitmek zorunda bile olmadiği bir mahkemeye gitmekle psikolojik ölümünü yaşamiştir. bu öyle bir ölümdür ki; insan gibi ölemezsin 'bir köpek gibi ölürsün'