E-Dergi

Atatürk'ün "yurtta sulh, cihanda sulh" sözünün önemi, neden Ortadoğu bataklığında olmamamız gerektiği, 20.asrın başlarında bütün enerji ve zenginliğimizin nasıl heba edildiğini anlamak için her vatandaşın okuması gerekiyor. Nadiren gülüp, çoğu zaman hüzünleneceğiniz, zaman zaman da gururlanacağınız bir hatırat.

Kitap diğer ciltlerde olduğu gibi Mehmet Azimli'nin editörlüğünde, farklı yazar ve akademisyenlerin katkılarıyla oluşmuş. İslam'da fikir özgürlüğü konusunda yaşanan problemin dinden değil, dinin siyasallaşmasından kaynaklandığının yüzlerce örneğini görebileceğimiz bir serinin 3.kitabı. Gönül isterdi ki akademinin meşhur hocalarının imzalarını görebilelim. Lakin halen "hoşgörü" iklimimiz buna müsait değil anlaşılan... Önsözden, devamının geleceği anlaşılıyor.

Okuduğun en güzel sosyalizm eleştirilerinden. "Bilin ki korkunç olan, artık onda köpek değil, insan kalbi olmasıdır."

Kitap ana başlığındaki anlamıyla kronolojik bir tarih kitabından ziyade alt başlıkta belirtildiği üzere ülkelerin milli kimlik oluşumu ve toplum yapısı üzerinde duruyor. Bununla birlikte her ülke için için kısa da olsa bir zaman çizelgesi verilmiş. Peter Furtado editörlüğünde oluşan kitap, her ülkenin seçkin bir akademisyeni tarafından yazılmış. Olabildiğince objektif bir bakış açısıyla yazılmış olan bölümlerin bazıları çok rahat anlaşılabiliyorken bazı ülkeleri anlamak oldukça güç. Kanaatimce bunun nedeni bazı ülke bölümlerinin çevirinin çevirisi olarak okura ulaşması. Yine de belli başlı 29 ülke ve bu ülkelerin toplum yapılarıyla ilgili bir fikir verebilecek faydalı bir çalışma olmuş.

Bu kadar geniş kapsamlı ve gerçek bir emek mahsulü esere bu boyut hiç yakışmamış. Büyük boyutlarda ciltli olarak yayımlanmayı hak eden bir kitap. Bekliyoruz...