E-Dergi

Çok beğendiğimi söyleyebilirim. Reha Çamuroğlu'nun yazım tarzı son derece duru ve akıcı. Bu nedenle elinizden bırakamıyorsunuz. Roman havasının yanında belli bölümlerde bazı tarihsel analizler de var. Örneğin kitabın bir yerinde Selahaddin Eyyubi, haçlı ordusunun nasıl olup da bu kadar inançla ölüme koştuklarını sorguluyor. Cihad için savaşanların da bu inanca sahip olmaları gerektiğini düşünüyor. O nedenle Kudüs'ü almak da kolay olmuyor. Tabi roman olması hasebiyle gerçeklere dayalı kurgusal yorumların işin içine dahil olduğunu söyleyebiliriz. Ama tartışılacağı da kesin...

İyilik ve kötülüğün dışsal etkilerden değil içimizden geldiğini savunan stoacı filozofun söylevleri etkileyici. Dili akıcı bu nedenle sayfa sayısı korkutmasın.

Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde Hobbes'un Leviathan kitabının ardından Realist bakış açısına bir çok katkı yapan "Prens" bir hükümdarın gücü nasıl yönetebileceği ve elinde tutabileceği üzerinde durmuş. Her ne kadar pragmatik bazı önerileri olsa da Machiavelli biraz da döneminin gerçeklerini yansıtmaya çalışmış. Rekin Teksoy'un bu çevirisini özellikle tavsiye ediyorum. Yine Decameron ve İlahi Komedya çevirilerini de Teksoy'un kaleminden okumak bir ayrıcalık... Türkiye'deki en iyi Prens çevirisi bu kitap dersem abartmış olmam...

Davutoğlu'nun akademik ve siyasi kariyerinin nasıl oluştuğunu akıcı bir dille çok güzel özetleyen güzel hazırlanmış bir kitap. Onu tanımak isteyenlerin es geçmemesi gereken nadir kaynaklardan...

Türk milliyetçiliğini anlamak isteyenlerin göz atması! gereken bir kitap...