Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

onur115 Tarafından Yapılan Yorumlar

09.11.2013

Aşk’ın anlam ve kaynağını öğrenmek isteyenler için bulunmaz bir eser. Tebriz’li Şems “Karşılıksız sevginin hazan mevsimine gelmek olduğunu bilmiyordum. Meğer hayatta ne çok şey kaçırmışım. Ya ben erken geldim ya sen çok geç kaldın vuslata.” diyerek farkında olduğu bir hayattan kendisinin de tam tat alamadığını anlatmaktadır.
Kısacık ömür mevsimini kaçırmamak için insanı düşünmeye sevk eden çok güzel mesajları içeren bu eser okunmalıdır. Ben küfür eden kişiyi beğenirim fakat beni öveni pek tutmam. Hoca dediğin bir kelime söylemeli ki ciltlerce kitaplardaki manayı akıtmalı. gibi söylemler bu örneklerden bazılarıdır. Hangi tip insan olduğumuz anlamamız açısından bu yayın bize büyük fayda sağlayacaktır. Kitap içerisinde yer alan Kadı, kerpiç, derviş hikayesi. Yalan söylemenin, Kulun ve Allah'ın işine karışmanın yasak olduğu Eyvallah kenti hikayesi, Mevlana'nın bir büyük şarap testisini sırtlayarak Konya ahalisinin gözü önünde Dergaha getirmesi olayı kitabın ilgi çekici bölümlerinden. Okuyunca pişman olmayacaksınız.
30.10.2013

Hiç aklınıza geldi mi? Günlük hayatımızda bir rüya görmek ve bu olsa olsa ütopyadır dediğimiz şeyler nereden gelmektedir. Eğer gelmediyse Kral Utopus’un Abraxa yani Utopia adasını bir keşfedin.
Cezalara rağmen hırsızlık neden sona ermez? Paranın geçmediği bir yer olur mu? Özel bir mülk sahibi olmazsa insan neden yaşar? kölelik gerçekten bir ceza mı? Ülkeleri fethetmek mi yoksa elindekini iyi şekilde yönetmek mi?Zenginlik ve özgürlük devleti çökertir mi? Ortaçağ insanında teşkilatlanma kültürü var mıydı? Anahtarı olmayan evlerden oluşan bir ülke olur mu? Ülkede herkes tek tip giysi giyer mi? Herkes günde 6 saat çalışıp daha sonra kendini geliştirmek için zamanını kullanabilir mi? Her ailenin 13-14 yaşında 10-16 arasında çocuğu olup ekonomik sorunu olmayabilir mi? Bir ülke tek bir aile, tek bir ev olabilir mi? İşte bunlar olamaz diyorsanız gelin bu kitaba bir göz atın, pişman olmayacaksınız.
06.10.2013

Yazar tarih, din, güvenlik üçgeninde bir takım çıkarsamalarda bulunmaya çalışmış, bazı güzel tespitlerinin yanında anlamlandıramadığım çıkarsamalarda da bulunmuştur. Barnabas İncil’inin 4 nüshasının anlatımı, İstanbul’a yapılan Haçlı Seferlerinin gayelerinden birisinin bu İncil’i ve çarmıha gerilen Hz.İsa’nın Haç’ının alınması olması ilgi çekicidir. Dış güçlerin değerlendirilmesinde din olgusunu öne getirerek ülkemizde meydana gelen olaylara farklı bir bakış katmaktadır. Gamalı haç, öz kader çarkı, Svastika, Şamanizm, Güneş Dil Teorisi, bütün halkların atası Türk’tür tezinin kurgusu da dikkat çekmektedir.
Rotschild ailesinin Yahudilerin yararına mı yoksa zararına mı çalıştığı konusunda yazar kendisi ile çelişmektedir. 2’nci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin ölümüne sebep olan gazları üreten firma sahibi ailenin, Yahudi devleti kurulmasına ön ayak olduğunu ifade etmektedir.
Eğer okurken heyecan duymak ve hiç akla gelmeyecek sebep sonuç ilişkisi görmek istiyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

29.09.2013

Bir kişinin bir diğerinin isteklerine evet demesine neden olan faktörler nelerdir? Reddedilen bir isteğin biraz farklı bir biçimde ifade edildiğinde niçin kabul edilir? Uyma psikolojisi sonucunda birey grubun davranışına ya da görüşüne yanlış olduğunu bile bile neden uyar?
Şip şak gösterdiğimiz otomatik tepkiler, devamını dinlemediğimiz “çünkü” ile başlayan ifadeler, kestirmeden karar için kullandığımız pahalı iyidir, uzman söylüyorsa doğrudur şeklindeki "yargısal kolaylaştırıcılar” belli belirsiz hayatımızı etkilemekte ancak biz bunun farkına bile varamayabiliriz.
Uyma psikolojisini tetikleyen altı temel kategori karşılıklılık, tutarlılık, toplumsal kanıt, sevgi, otorite ve kıtlıktır. Yazar bu ilkelere etkileme silahları adını vermiştir. Bu silahları başkası bize kullanacağına biz başkalarına kullanırsak hayatımıza istediğimiz şekilde yön verebiliriz. Tüketim kültürünün bir avı olmak istemiyorsanız bu kitaptan çok şey öğrenebilirsiniz. Başlangıçta direnmek sonra direnmekten daha kolaydır.
25.09.2013

Yazar zenginliğe kavuşmasına rağmen çocukluğunu yaşayamayan bir yetişkinin hikâyesini etkileyici bir şekilde kaleme almıştır. Ölüm anında söylenen bir sözün insanın hayatını açıklayabileceği düşüncesinden yola çıkılarak yapılan bir araştırmada, beklenmedik zenginliğin koparıp aldığı çocukluk dönemine çekilen özlem güzel bir şekilde ifade edilmektedir. Çocuk çocukluğunu yaşamalı, her şey yerinde ve zamanında bir anlam taşır ifadelerinin detaylı gösterimi bu romanda mevcuttur. Çekilen özlem yıllar sonra hiçbir zaman ele geçiremeyecek ve bu sebepten insan bencilleşecek, hiçbir insancıl değere bağlanmayacak, hissettiği eksikliklerini elinde bulunan maddi güç ile karşılamaya çalışacaktır. Esasen zengin olmak hayali peşinde koşarken içinde bulunduğu dönemin yaşanmayan kısmının farkına varılması için küçük, büyük herkesin okumaları gereken bir kaynaktır.
Öyle ki gıpta ile bakılan zenginlik uğursuz alın yazısı olarak nitelendirilmektedir. Kahramanımızın bu kadar zengin olmasaydım, gerçekten büyük bir adam olacaktım demesi de bu yüzdendir. Köksüz, dayanaksız olan bu güç görgüsüzlük, bencillik, şımarıklık, ölçüsüzlükle açığa vurmaktadır.