E-Dergi

hastalıklı ve saptantılı ruh haline sahip olan bir tıp öğrencisinin eğitim sürecinde bu rahatsızlığının ortaya çıkması ve bunun hocası tarafından fark edilişi üzerine okulundan uzaklaştırılması, ardından kadınlar üzerinde yaptığı acımasız işkenceler... polisiye gerilim alanında okuduğum ana kadar beni en etkileyen kitap olma özelliğini taşıyan bu kitabın okuyucu tarafından beğenilmemesi mümkün değil...

Türkiye sınırları içerisinde başlayıp Gaziantep'ten Fransa'daki bir Türk mahallesine kadar uzanan ve sonucu yine Türkiye'de biten bir kovalamaca. Küçük yaşta yetiştirilen uyuşturucu kuryelerinin kendi örgütlerine ihanetinin onlar için doğurduğu acımasız sonuçları anlatan bu polisiye gerilim kitabında tek kötü yan Türklerin uyuşturucu kuryeliği için ideolojik bir temelde çocuk yaştan itibaren eğittikleri özel eğitimli kişileri kullanan ve gerektiğinde de acımasızca cinayet işleyebilen kişiler olarak gösterilmesiydi...buna rağmen tarafsızca okunduğunda beğenilmemesi hiçbir sebep olmayan bir solukta okunabilecek akıcılığı mükemmel bir kitap diyebilirim...

Araştırmacı yazar Saygı Öztürk ustalığını bu kitaptada konuşturmuş bulunmaktadır. Emniyet genel müdürlüğü Terörle Mücadele şubesindeki sorgu tutanaklarını kendi yorumlarıyla birletiriyor, aramalar sonucu ele geçen delilleri okuyucuya tekrar hatırlatarak operasyonun perde arkasını okuyucuya tekrar sorgulatmaya başlıyor. Dikkatle okunması gereken ve Ümraniye soruşturmasının başlangıcını mercek altına alan önemli bir kitap...

Aslında Irak'ın Amerika tarafından işgalinin haksızlığın ve işgalden sonra yerli halka yönelik yapılan acımasızlığın boyutu kamuoyunda genel kabul görsede yazar bu kitabında Irak halkının işgalden de önce haksızlığa ve acımasızlığı uğradığını, Saddamın oğlu Uday Hüseyinin ilkokul yıllarında yapmış olduğu şımarık başıboştavırları, gençlik yıllarındaki halkın sefaletini görmeksizin yapmış olduğu lüx harcamalarını ve yaşantısını ve Saddamında bu şekilde lüx içinde yaşayışını anlatıyor. Halkın Baas yönetiminin bu vurdumduymaz tavrı karşısında işgal sonrasında nasılda direniş göstermediğini, bunun sebebininde işgal öncesi tavırlara dayandığını, bununda yağmalarda açıkça görüldüğünü belge ve resimlerle açıklığa kavuşturuyor...

Kitabı okuduktan sonra Şemsi Tebriz-i ve Mevlevilik üzerine anlamadık bir şekilde okuma isteği uyanıyor. Merakla tetiklenen bu istek konu üzerine yeni kitaplar araştırmaya itiyor. bu yaşıma kadar beni en etkileyen kitap olma özelliğini taşıyan bu eseri herkesin okumasını ama 2 kez okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü kitabın i
lk kızmının anlamı son kısmında ortaya çıkıyor...