E-Dergi

August,yüzünde fiziksel bozukluğu olduğu için normal bir okula gidemiyordu.Ta ki yakının da olan Ortaokula kayıt olana kadar.August'un (Mandibulofasiyal Disostoz) kalıtsal ve daha çok erkekler de görülen bir çeşit çene-yüz anomilisi vardır.Yüz kemiklerinde şekil bozukluğu,kulaklarda,çenede,dişlerde bozukluk...Ağız büyüklüğü,saçlarda yetersiz gelişme şeklinde belirginleşen kalıtsal durum.August,okula başladıktan sonra arkadaşlarının ona bakışları,dalga geçmeleri hatta (ucube,salgın hastalıklı) gibi isim takmalarını anlatıyor hikaye.Ufacık August'un hislerini o kadar güzel anlatmış ki yazar,bu tarz hastalığı olan çocukların duygularını,düşüncelerini çok rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.
Her yaşta kişinin okuması gereken bir hikaye.Her anne babanın da okumasını tavsiye ediyorum.Bazen çocuklar kadar biz büyükler de o kadar acımasız olabiliyoruz.Kitabın da anlattığı gibi;
"Bir kitabı kapağına bakarak değerlendirmeyin ve bir çocuğu yüzüne bakarak değerlendirmeyin!!"

Londra'daki bir laboratuvar,ilk insan çocuğu klonluyor.Bu çocuklara Tasarım Bebekleri adı veriliyor ve Genetik Geliştirme Bakanlığı olarak adlandırılan bu laboratuvar,bebekleri insanlara satıyor.Kadınların hamile kalmasına gerek kalmıyor,çünkü yapay döl yatakları oluştururluyor.
Bu duruma karşı çıkan topluluklar direniş'te yer alıyorlar.Bakanlık direniş'e karşı ordu toplayıp savaşmaya başlıyor.
İnsanların yaşadığı bölgeler var ve bu bölgeler numaralarla isimlendirilmiş.Tasarım Bebeklerinden oluşan gurup Gelişmişler,onlara hizmet etmek için görevlendirilen "Kusurlu Genler" olarak adlandırılan gurup Lekeliler ve dışlanmış gurup Varoşlardır.Lekeliler de kızlar 16 yaşında kısırlaştırılıyor...
Mina,bu olanlara karşı savaşmak isteyen,boyun eğmeyen bir genç kız.
Bazı yerlerde sayfaları nasıl çevirdiğimi bile anlamadım.Bir günde rahatlıkla bitebilecek,sürükleyici bir kitap.Son sayfalarında nefesimi tutarak okudum.Çok güzel ve heyecan verici bir hikaye.Mutlaka tavsiye ediyorum.

Stefan Zweig ile tanıştığım kitap.İlk defa okudum bu yazarı ve bayıldım.Anlatımı o kadar güzelki.
Konusu;12 yaşında ki Edgar,annesi ile birlikte Avusturya Alplerine tatile giderler.Aynı şekilde bir Baron da aynı otele tatile gider.Baron,çapkın,kendine güvenen ve tatilini boşa geçirmemek için kadın avlamaya çalışan bir adam.Gözüne Edgar'ın annesini kestirir.Anneye yaklaşabilmek için Edgar'ı kullanmaya başlar,kendini sevdirerek yavaş yavaş avına doğru yaklaşır.Ama o aptal sandığı çocuğun yaptıkları karşısında şaşkına döner...
12 yaşında ki bir çocuğun hislerini o kadar güzel anlatıp,okuyucuya hissettirmiş ki gerçekten çok etkilendim.Küçücük bir çocuğun psikolojisini büyük bir zevkle okudum.Mutlaka tavsiye ediyorum.Bu yazarın elimde 3 kitabı daha var ve onların da hemen biteceğine eminim ...

"20 yaşındayım ve Fairfax Ruh Sağlığı Enstitüsü'ne mahkeme kararıyla yatırılışımdan beri 30 gün geçti..."
"Sakince oturup hikayemi anlatmamı bekliyor.Ama başlamadan önce gözlerine bakıyorum."Dikkat et;diyorum gözlerimle"Dikkatli dinle.Her kelimemi düşün.Ama her şeyden önce lütfen inan bana..."
Bu kitabın konusu ile ilgili tek bir yorum yaparsam büyüyü bozmuş olurum.Konusunu dahi anlatırsam herşeyi anlatmış olurum.Bu şekilde kitaptan ufak alıntılarla paylaştım sadece.Kitaptaki yorumlardan şu kadarını paylaşabilirim sadece.
Naomi'nin hepimizi inandırmak istediği bir hikayesi var ama size bunu anlatamam,okuyup kendiniz öğrenmelisiniz.Fakat size şunun sözünü verebilirim;Kördüğüm'ün belirsizliğinde kaybolacak,tutkusuyla yanacak ve kitabın sonunda şaşkına döneceksiniz...
Sonunda kitaba uzun süre bakakaldığım nadir kitaplardan biriydi...Naomi,Lachlan,Max ve Lana.Bu karakterleri sakın unutmayın,zaten de unutamayacaksınız.Mutlaka ve mutlaka alın,okuyun...

Bitti...İlk önce şunu söylemeliyim,kitabın sonunda "Devam Edecek"yazıyor ve ben büyük bir merakla bekliyor olacağım...
Kitaptan bazı alıntıları paylaşmak istiyorum.
"Farklı yerler,farklı ülkeler ama hep öğlen saati,hep hava güneşliyken.Hep bir kapı açılıyor ve sonra...puf.Çıplak vaziyette uyanıyorsun.Burada Nil Adası'nda."
"Bir kere öğrendinmi,günleri saymaya başlıyorsun ve hiç durmuyorsun."
Konusu;Thad,Charley gibi toplamda 21 kişi,bilinmeyen bir adaya aynı şekilde gelirler.Kendilerine çarpan bir hava akımıyla Ada'ya düşerler.Sadece 365 günleri vardır.Tam öğlen saati otomatik olarak,Ada'nın herhangi bir yerinde aynı hava akımı meydana çıkıyor.Görünce deli gibi koşmaları lazım,çünkü yakalarlarsa Adadan kaçıyorlar,yoksa günleri dolduğunda ölüyorlar ve bir kapıdan sadece bir kişi dönebiliyor...
Bu kitap anlatılmakla bitmez diyip,mutlaka okumalısınız diyorum.Devamını nasıl sabredip bekleyeceğim onu da bilmiyorum...