E-Dergi

Kutlu'nun sevdiğim kitaplarından biri oldu bu son kitabı. Çok açık eleştiriler var yine yazarın dünya görüşüne göre. Dil hep aynı, oldukça akıcı. 2 saatte bitirilebilecek bir eser. Ancak yazar bu kitabının da belli bölümlerinde 'Yeşilçam Sendromu'na yakalanmış. Bazen acaba bir Türk filmi mi izliyorum diye düşünebilirsiniz. Sonu biraz aceleye gelmiş gibi geldi; fakat tüm olumsuzluklara rağmen okunması yararlı olabilecek bir hikaye.

Mustafa Kutlu'nun deneme kitapları, hikayeleri su gibi akıp gidiyor. Bu kitap da aynı şekilde çok rahat okunuyor; fakat yazar bu seferki gazete yazılarında konu çeşitliliğini sağlamamış. Genelde aynı konular etrafında oluşturmuş kitabını. Yer yer 'bu konudan sıkıldım artık' hissiyatı verebiliyor. Katılmadığım çok fikri, katıldığım daha çok fikri var yazarın. Okunması insana fayda sağlayacak türden bir eser. Tavsiye olunur.

Rasim Özdenören'in fikirlerine hiç katılmasam da bu, onun en iyi Türk hikayecilerden biri olduğunu değiştirmez. Dili kullanış biçimine ve gözlem yeteneğine hayranım. İnanılmaz betimlemeler var bu hikayelerde de. 4 hikayeden oluşuyor bu kitap. Ben ilk 2 hikayeden tam olarak beklediğimi bulamasam da son 2 hikaye çok güzeldi. Hikaye okumayı sevenlere tavsiye ederim.

En özgün, dili en iyi kullanan Türk şairlerinden. Kitap isimlerinden şiirlerinin içeriğine kadar orijinal bir şair. İsmet Özel'in deyimiyle modern Türk şiirinin zirvesi. "Doğru düzgün" şiir severlerin okuması gerekir. Mutlaka.

Zweig bütün eserleri okunması gereken bir yazar. Dili kullanışı, istediklerini aktarabilmesi, umutsuzluğu anlatış biçimi mükemmel. Döneminin ve hatta bütün dönemlerin en karamsar yazarlarından olduğunu düşünüyorum. Bu kitabındaki hikayeler de ustaca kurgulanmış ve yazılmış. Olağanüstü bir yazar.