E-Dergi

Türk küçük burjuva aydınının eşi benzeri olmayan destanı. Biçimi ve üslubuyla daha önce benzerini okumadığınız, bu nedenle okurken zorlanabileceğiniz ve bir kısmınızın belki bitiremeyeceği, sarsıcı, kendini yoklatıcı, şaka gibi bir kitap. Özellikle kentsoylu orta ve üst-orta sınıfın mutlaka okuması gereken bir nevi biyografidir. Şiddetle tavsiye ederim.

Birinci dünya savaşının bütün vebali Almanlara yüklenmiş. Fransız vatanseverliği ve insancıllığı övülüyor. Almanların 1871'de siyasi birliklerini kurması ve güçlenen sanayisi ile zenginleşerek koskoca Britanya İmparatorluğu'na meydan okur hale gelmesi asıl savaş nedeni. Öyle ki 1814 yılında Viyana Kongresi ile oluşturulan paylaşım düzeninde en büyük payı alan İngiltere bunu daha fazla ileriye götürme peşinde, ancak yüz yıl devam ettirebiliyorlar. Sömürge imparatorlukları zaten kurulmuş durumda. İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda ve diğerlerinin yanına Almanya da katılmak istiyor ve Almanlar bunu yaparken meydan okuyorlar bütün Avrupa'ya. "Biz sizden daha iyi sömürgeci oluruz, biz sizden daha fazla da alçalabiliriz" diye gururlanıyorlar. Bu kadar eleştiri kokan sözden sonra kitabı beğendiğimi söylemek çok mu tuhaf kaçar bilmiyorum ama gerçekten de kitap çelişkileri ve savaşın insanlıktan çaldıklarını apaçık göstermesiyle çok başarılı bir biçimde kurgulanmış diyebilirim. Gerçekten de savaşın kazananı olmuyor. Bu kitabı okumalı ve gücümüz yettiğince kardeşliği yücelten, dostluğu çağrıştıran şeylerle tüm dünya halklarını kucaklamalıyız. Bu kitabı beğenenler daha üst bir seviyeyi isteyenler içinse ise Celine'den "Gecenin Sonuna Yolculuk" tavsiye edilir. Böylece bir yorumda iki eleştiri birden yapılabildiğini göstermiş oldum.

Pek çok kişi tarafından ilk roman olarak kabul edilmesinin dışında "Don Quijote" kitabının ve Don Quijote karakterinin edebiyat tarihinde kuşkusuz çok önemli bir yeri var. Kendinden sonra gelen birçok kitaba ve karaktere esin kaynağı olan "Don Quijote" yi edebiyatla ilgileniyorsanız kesinlikle okuyun. Sancho Panza ve Don Quijote'nin maceraları, özellikle de konuşmaları çok komik. İlk kitaba göre biraz 'istemeyerek' yazılan ve 'zorlama' olan ikinci kısımda maceralar ilk kitaptaki kadar 'eğlenceli' ve 'komik' değil; çünkü yazarı tarafından da artık ilk baştaki kadar sevilmeyen Don Quijote etrafındaki kişilerin kötü davranışlarına maruz kalıyor. Tüm bunlara ek olarak Cervantes kitap boyunca karşımıza çeşitli yazarlar çıkararak yazarlık ve okuyuculuk ilişkisini de sorguluyor. Kitabın sonu çoğu kişiyi tatmin etmese de Don Quijote gibi bir kitabın sonunun ancak böyle yazılabileceğini düşünüyorum. Kısacası, yüzyıllardır adından söz ettirmeyi başaran 'La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade'yi okuyun ve görün!

Sadık bir okuyucusu olduğum Elif Şafak'ın Firarperest kitabına içeriğinden dolayı daha güzel yorum bir yorum yapmak isterdim aslında.. Bundan önceki kitabı Kağıt Helva'da diğer kitaplarından alıntılar olması ve bu kitabında muhtemelen okuyucularından bir çoğunun okuduğu köşe yazılarını kitaplaştırması beni hayal kırıklığına uğrattığı için kitap hakkında güzel şeyler söylemek içimden gelmedi açıkcası..

Yirmi sene önce okumuştum Kiralık Konak´ı. Çok beğenmiş, etkilenmiştim. Seniha´yı, Hakkı Celis´i hala unutmadım. Osmanlı´nın son dönemine adeta bir pencere açan bu roman hem tarihi bir vesika niteliği ile bilgilendirici hem de müthiş edebi üslubu ile elinizden bırakamayacağınız bir eser.